döndüm arkamı gökyüzüne
içim de bir dolu hüzün
ne ellerin güzel gelir şimdi
ne de yüzün, gözün
çünkü yetmez beni mutlu etmeye
ettiğin hiçbir sözün
bir adam bir durakta
gerçek aşkı bulmuş
bir durak bir sokakta
yanlış yöne konmuş
saracak ruhumuzu bir gece ansızın yalnızlık
ve karacak dünya kartlarını önümüze tekrardan
hangisini seçersen seç diyeceksin ki haksızlık
yakacak gökyüzü güneşi karanlığa yine
ve sen güneşe inat karanlıkta yetişen bir çiçeksin belki de
kokun da bir başka hüzün
bizi en çok cevabını bildiğimiz sorular yordu
yani dersen ki beni seviyor mu diye
seni sevse sormazdın
bu soruyu kendine
erkek görerek aşık olur
kadın duyarak
kim mutlu olmuş yeryüzün de
aradığı aşkı bularak
bir kum saatine hapsolmuş ruhlarımız
üzerimize akan zamanla savrulmuşuz
cama çarpıp ölen bir kuşun son soluğu gibi
sana çıkar mı gittiğim bu yolun sonu
güçlü olmak marifet mi aşkın karşısın da
bırak çözülsün gönlümün bağı senin yanın da
seni kaybetmenin korkusunu hissedeyim
titreyen kalbimin ürkek atışında
ne varsa beni sana bağlayan
o gözlerin güzel bakışın da
şimdi kalbinin içinde soğuk bir terminaldeyim
gidiyorum gittikçe üşüyorum
adını yazıyorum camımın buğusuna
yokluğun varlığımı yok ediyor
bir güzel sözün aç ruhumu tok ediyor
seni öylesine sevdim ki
tüm bu yazdıklarım sana
yazmadıklarım da
öyle her sabah kalkmalarım
gökyüzüne bakmalarım, sana
tüm bu savaşlarım ve kaçışlarım
etrafa sataşmalarım ,sana
kalbimin dili sence konuşur
sence ne konuşur
anlamazsan bu dilden
bende bir yara oluşur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!