gölgeler bazen öyle derindir ki
saklar en kadim sırları
taşmaz dışarı
ne bir söz ne bir iz
sırtımızda yükümüzle sığarız
Güzel günlerdi, gençtik, toyduk.
Evetleri hayırları yanyana dizer,
Birbirimizi bulurduk.
Henüz yaşamadıklarımıza isyanmış meğer,
Bir bardak suda kopardığımız fırtınalar.
Ya siyahtı ya beyazdı yalanlar,
Seyretmesi hoş olabilir,
Ama içindeyken güzel değil her manzara.
Işıklarla süslü İstanbul gecesi fotoğrafta,
Dertler karanlıklara gizlenir.
Hesap yaparken uyku tutmaz adamı.
Ne gerçekleri yaktık
Yalanlardan alevlerle.
Ellerimize bulaşmıştı çoktan,
Kederler bir kere.
Yollar uzardı biz yürüdükçe,
hayat bir atlı karınca.
hiç büyümemecesine
dönüp dönüp başladığım yere
duramıyorum.
ki ıssızlığın kokusu
bozuk süt gibi.
Çiselerken yağmur
O gri bulutların arasında
Bir güneş parlar.
İşte o zaman
Bir ümit düşer yüreğime
'' Sanki
Bakarken bir an dalıp
Geçmişe ne kadar hızlı gidersen
O kadar hızlı vurur seni gönlünden
Kurşuni fotoğraflarla zaman.
Birer mayın gibi ekili
Gecenin ikisiydi,
Sessizdi Ortaköy,
Dalgalar vardı sadece Konuşan.
Ve ışık oyunları vuruyordu yüzümüze
Avrupa’yla Asya’nın buluştuğu diyardan.
Belli ki üçüncü kişiydim
Bir kaç kelimenin gölgesinde
Bir krallık yatar
Her şiirde.
Orada krallar
Çok ince el işi
Ne kadar çalışsak da
Birbirimizi beyazla siyahla boyamaya,
Grinin değişi tonlarıyız daima
Siyah beyaz fotoğraflarda.
Solar fotoğraflar zamanla,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!