Bir gün beynim kendi kendini kapatacak biliyorum
Aklım gecenin karanlığında kaybolacak bir gün.
İlginç olan da ne biliyor musun? Alışıyorum buna,
Alelade bir boşluğa - her gece biraz daha düşüyorum..
Bir uçurum sanki yüksek bir yerdeyim yüzeyden hayli uzakta
ve küller,
Başım ağrıyor henüz saat 20.36
Duymak istemiyorum siren seslerini.. içim yangın
Büyük bir çağlayan görüyorum etraf sisli sessiz ve sakin,
Çağın en kötü hastalığı olmalı ağlamak sebepsiz..
Yetmiyor güneş ay, gökyüzünde görmüyorum maviyi gözlerimde,
Başım ağrıyor demiştim ya..
Sen kendini kaybetmişsin gülüşünü diyorum, kaybetmişsin gözlerini hayallerini güneşini ve duygunu kaybetmişsin dalından kopardığın gül soluyordu oysa seni görünce tüm güzellik tanımları alt üst olurdu bir zamanlar , kaybetmişsin sen gözlerinin parıltısını diyorum, başkasın artık bir yabancılık çekmişsin kalbimde sana ayırdığım yeri sarf etmişsin.. Yer gök şahit kaybetmişsin sen hiç kazanmak istemediğin beni kaybetmişsin hiç bulmak istemediğin beni,
Bir yanım hep karanlık işte iyi bir halt etmişsin gibi hatırla ellerimi denizin kıyısında izlediğimiz ay ışığını sevgi zannetmiştim.. artık inanmıyorum sen kaybetmişsin işte o kadar, sen yaz demiştin ben okurum geceler can verirdi bilmezsin sen.. bilemezsin..
Son zamanlarda kalbimin ağırlığını hissettim
bir şeyler dağıtmıştı içim bir duygu bir hüzün
bir güz mevsimi gibi dört bir yana..
Bir şeyler eksikti bir şeyler yoktu ben yoktum
aklım başımda bile değil unutulmuş uzaklara
gitmişti benliğim, kurutulmuş kitap aralarında
Uzun mudur yollar?
Uzak mıdır?
Cam kenarına yağmur damlaları,
bir otobüste gece vakti çalan bir şarkı duyar kulakların,
Kalmak istersin, karanlıkta bir ışık gibisin artık
yol da sensin, yolu aydınlatan da sen..
Bazen seni sevemediğim için kendime kızıyorum.
Göz kapaklarımda bulutlar ikamet ediyor yağmur yağabilir.
Yalnızlık şarabından içtin mi sen?
Hiç bitmeyecek bir gece hissettin mi?
Hiç gittin mi mesela?
Ya uyanıp dinledin mi gecenin sessizliğini?
Her geçen dakika biraz daha
Biraz daha nufüz ederken karanlık..
geçip giderken zaman verilmişken karar,
Aklımız erdiğince anladık hep
Ömrümüz yettiğince güldük!
Serçelerimiz bahçemizde öterken
Mutlu muyduk? her yıl doğum günlerinde biraz daha yaşanarak biterken,
Başımın ağrısına bir çare bulamazken satırlarda, müzikte ve sessizlikte,
Bir köşede ışık yanar uzaklardan geçmişimin geçtiği,
Tökezlenip düşerken ben..
Yinede zafer naralarım eksik olmazken dilimden?
Katlanan dertlerin cümlelerin birikmesinden bitmesinden,
Ben hiçbir zaman bilinmedim
Bir bilinen şöhreti bana göre değil ,
Hem bilinmek kendinden ödün vermektir
Ve Hissettiğin her neyi paylaşırsan -
dalgalara güneşe ay'a ,
İşte o kadar yakınsındır kendinle yaşamaya..
Ben kadehi kaldırırken huzur derim, masaya koyarken de aşk,
çünkü huzursuz bir aşk geçmez benim boğazımdan..
Tıpkı öğlen vakti sıcaklığın ortalama 32 derece olması gibi
biraz kuru ve biraz da yaş.. neyse, yine dertlenip iç çektiğim bir yerdeyim
saat 01.35 günlerden perşembe mevsimlerden yaz.
Eskiler aklıma geliyor eksilen ne var ne yok diye düşünüyorum da...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!