Sözler bir hışımla kesilirdi
Gözler bir ışıkla kısılırdı
Eller bir şiddetle kasılırdı
Kırların ötesindeki büyük beton bloklarda
Gelecek güzel günlere kanılırdı
Aklım olmayan sevgileri
Kıskıvrak yakalarsa
Üzülürüm
Nitelikli bir şarkı sesinde
Zaman yitimi yaklaşır
Ansızın uzuv eksilmesi
Hakkımda hiçbir şey düşünmedim,
Yürüdüğüm yolda izimi belli etmedim,
Ve ben seni çok seviyorum.
Aklımdasın,susuyorum.
Gönlümdesin,susuyorum.
Bugünün tüm saatleri,
Senin için işliyor.
Her sessiz tik takları,
Sana mutlu yıllar diliyor.
Zamanın durağan akışı,
Bir cümbüştür kopar oldu
Yaşadığım dünyanın kapısının eşiğinde
Bu dünya da yalan boldu
Pinokyo oldu insanlar betimlememde
Devr-i alemi kendi dünyalarıydı
Birkaç damla yağmur damlası değdiğinde yüzüme,
Birkaç damla hüzünle gözlerimden akarken,
Karışırmış birbirine polinomal bir şekilde,
Uzun kışlar eşliğinde yalnızlıklar.
Ne demeliydi ki sonbahar ?
Bilmiyorum ki bir nefsi bir güzün sonucunu
Yaşım el vermiyor ki bir kifayete
Aklım duygularımla perişanken
Nerden bilsin ki hakkımızdaki neticeyi
Hem sen ki bir bütünün ufacık parçalarını oluşturan
Aklım durgunken karışan kalbim
Sesini duyar oldu gece ve gündüz.
Gece karanlığı aydınlatan
Gündüz ise güneşinde gölge olan sesin.
Çünkü ses bir günün sonunda oluştu.
Yakışıklı bir cuma akşamı yazıyorum,
Elimde tek soruluk hayat quiziyle.
Zaman,mekan ve sen üçlemesinin getirdi,
Yüksek dozlu hüzne selamlar.
Sen kimsin biliyorum.
Biraz garip duygular yaşamanın,
Tadı var gibi damağımda.
Hani olur ya;
Bir tat vardır önceden tatmadığın
Ama yemesen de algıladığın.
Bu durumun aksine bazı durumlar da vardır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!