Marquis amcayla oturduk geçen
Şah fe bire, vezir he'yi tutuyor
Fil mi çapraz gider, biz miyiz seçen?
Bu adam da oyunu tahtada unutuyor...
Nesli Türk olmanın verdiği rüçhan
Soysuz çilemden öteye varır
Benimdir, olmaya talip şu cihan
Bilinmez sesim kaç notaya varır...
Kin vaşağı bensem kim aynadaki?
Sarı saçlarından hazan yelini
Yüzümü öptürüp geçen güzel!
Ince bileğini, narin elini,
Uzatarak yoldaş seçen güzel!
Nedir yüzünün esrarı, ahengi?
Varsın, benim için yaşama... Ama
Dirin de, medfun da başım üstüne
Kokun da, kinin de sinse parkama
Kahrın da, lütfun da başım üstüne...
Okunur bu kulun sevince selâsı
Eski bir hesap var kapanmayan.
Ve içtiğim sigaraların yüreğimde izleri gizli
Bir sarılma, hasret çekilen
Ve koku, en derinden gelen...
Unutmam ne gül yüzünde oyuğu,
Ne de o metro durağının duvarını...
"Nusquam est vertus... Si vis pacem licitus..."
Gözlerine bakan şu kader yansın
Ben külüm. Ve artık yanmayacağım
Sabrederken dikelirse veryansın
İsyan ateşiysem, dinmeyeceğim...
Geçmişim geç artık! bıraksana beni...
Bu hali idrak, akıl, hiç almıyor
Sigaram , tüterken yaksana beni?
Elimdeki o iki iz ,beni salmıyor
Başıma gelmeyen mi kaldı kaderden
Özlemimden öte yol yoktur gidilecek...
Bilirim, bildiririm, yoktur başka bir adem
Yıldızlar ile çepeçevre gökyüzünde sis
Kır pas ve duman, altında ince kavis
Sana gider sana döner bu yollar bilirsin
Mor menekşeler ışığına sohbete dalar yıldızlarca
E.D.
Yum hadi gözlerini
Gelecek baharlar ya cehennem sıcağı yazlarda,
Ya da karlar arasında donmuş kalmış
Ben seni şiir şiir olana dek yazdım güzel Turan'ım
Kaç gece durdum bilmezsin
Ha battı ha çıktı merdiven üzerinde
Kaç gece gözledim pencereleri
Barbaros'un denizi gözlediği gibi...
Kimsem kalmamış ,dönüp bakıyorum da
Cam kırıkları ve kan izleri var
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!