Kurşunlanmış düşleriyle
Delik deşik bedeniyle
Gözleri açık öldü
Kınalı bebeğim
Barut kokan yarasıyla
Dağları beyaz örtü kaplamış
Yolları kar kapatmış
Yol vermez dağlar yol vermez
Bayram dinlemez seyran dinlemez
Eşkıyalar dizilmiş tepelere
Sen gidiyorsun
Ben gidiyorum
Onlar gidiyor
Yalnız kalıyor bu aşk
Kim verecek bu aşkın hesabını
Ne gülmeyi öğrendim
Ne de ağlamayı
Gülerek kendimi avuttum
Yalanlayarak mutlulukları
Çirkin kahkahalarla bezeleyerek
Ağlamayı öğrenemedim
Git git ne olursun git
Git ardına bakmadan git
Alışırım ben yokluğuna
Ağlatmadan beni hadi git
Senle geçen günleri ruya sayarım
Ne gecenin karanlığında ne günün aydınlığında
Doğan güneşin şafağında
Batan günün kızıllığında
Seni içmek vardı demlik demlik
Ne okyanusun uçsuz maviliği
Heyecan yoksa yaşantıdan
Sevilmekte ürküyorsa yüreğin
İnan güzelim inan bana
Ardına bakmadan git
Bir gecenin ayaz şafağıydı
Güneş doğuyordu dağların ardında
Bir gecenin ayaz şafağıydı
Güneş doğru başakların ardında
Boynuma asılmış bir iple
Ahmet Kaya anısına
Hoşçakal gözüm
Yolun açık olsun
Korkma unutulmazsın
Her şarkıda
Aşkın dan kudurmuşum
Hasretinden ölmüşüm
Mezarımı derin kazın
Kireçle yakın cesedimi
Bulaşmasın mecnumluğum kimseye
Bilinmesin delice sevdiğimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!