Hayat Kıblemiz Böyle Olmalı...Bence.Kendimce.
Bu dünyada sevgi büyük ihtiyaç
Herkes sevmeye sevilmeye muhtaç
Herkesle dost ol herkesle arkadaş
Ömrümüz geçiyor bak yavaş yavaş...................
C:Documents and SettingsAdministratorDesktoperdal özelGetAttachment.jpg
Cennet cennet dedikleri
Bir kaç köşk ile hurileri
İsteyene ver ALLAH 'ım
Bana seni gerek seni...................................
.... Fenafillah mertebesi yukarıdaki dizelerde saklı illaki anlayana.. Bizim hayata gelince basmakalıp bir devran sürüyoruz birazda sürünüyoruz. Hepsi bu. Bitti. Aa bide evli.. :))
yada erdalsonuchotmail.com.... şimdi bitti.. :))
C:Documents and SettingsAdministratorLocal SettingsTemporary Internet FilesContent.IE5PEL2YL6Nresim 53[1].jpg
Eserleri
Üç Cemre (Roman)
Aşağıdaki yazı eski dünya boks şampiyonu Muhammed Ali Clay'in
olaylardan sonra dünya ticaret merkezini ziyareti esnasında
Amerika'nın 1 numaralı haber Televizyonu CNN'nin Hıristiyan
muhabiri Mc.Oneil'in sorusuna verdiği akıllıca cevaptır:
CNN Muhabiri Mc. Oneil:
''Sn. Muhammed Ali, bu dehşetin meydana gelmesine sebep olan teröristlerle aynı dinin bir mensubu olarak neler hissediyorsunuz?
Muhammed Ali:
''Siz, Hitler ile aynı dini paylasan bir mensup olarak neler hissediyorsanız aynısını…'
İstanbul'da bir resepsiyon verilir.Ülkelerin elçileri davet edilir.Davet güzel devam etmektedir fakat İngiliz ateşesinin bakışları Atatürk'ün gözünden kaçmaz.Davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır.Ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir. Yaver
Mustafa Kemal'e şöyle der: - Paşam kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana Atatürk'ün Çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi. Atatürk'ün cevabı: - Git sor bakalım
babasının Çanakkale'de ne işi varmış?
Çölde bir bedevi namaz kılarmış.Mecnun farketmemiş, önünden geçmiş.Adam hiddetle bağırmış:Bre gafil, bilmez misin namaz kılanın önünden geçmek zinhar günahtır:Mecnun cevap vermiş:
'Ya hacı,ben Leyla'nın aşkıyla seni görmezken, sen Allah aşkıyla kıldığın namazda benim geçtiğimi nice görürsün? Leyla'nıza kavuşmanız dileğiyle.,,,
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!