Sevgi sevgi diye
Kuldan gelen esintiler
Yar ateşine giden
Eğri büğrü çomakmış.
Dost dost diye
Zevke dalan dostlar,
Artık eski ülkücü
Diyorlar bize.
Demekki ya biz eskidik
Ya yenisi geldi.
Eğer dava; Nizam-ı Alem,
Kızılelma,Güçlü Devlet,
Yine eylül geldi
Yine gönüle hüzün geldi
Yaprak sarıya,toprak ıslağa
Geceler soğuğa,günler ılığa döndü.
Eylül bir yana
On eylül ikibin onbir
Sonbaharın ilk günlerinde
Kalbimin kopmayan yaprağı
Ansızın toprağa düştü
Toprağı çok seven babam
Bahçede otlar arasında
Ansızın toprağa girdi
Yapayanlız Hakka gitti
Meğer güzel yapraklar
Tam sararmadan göçermiş
Dallarda boşluk, havada hüzün
Gönüllerde üzüntü bırakarak.
Biz senden razıyız
Yaratan da razı olsun
Bahçen cennet,makamın yüksek olsun
Sen kavuştun Mevlana, özlemek bizim olsun
Biz Anadoluyuz
Katıksız şekilsiz
Nur yağmurlarının
Bir garip toprağıyız
Özümüz süzülmüş
Bülbülün derdi
Varmaktır güle
Öte öte gonca güle
Güle güle o mechule.
Ötme bülbül ötme
Goncalar uyanmasın
Tabiat bütün ihtişamıyla
Yeryüzünü süslemekte
Mevsimler aylar ve günler
Bir saat gibi işlemekte.
Ne bugün düne yabancı
Ne yarın bugüne hasret
Dalların ucuna doğru yolculuk
Yapraklar birer, birer basamak
Ah bir çıksam tepeye
Bir daha bakmasam geriye
Hep yükselsem
En uçtan en göğe
Bir dirhem hüzün,
Koca dünyanın muradına
Meze oluyorsa,
Ömrün küçük bir demi,
Kalan ömre kılavuz oluyorsa,
Bir damla, bir tohum,
Et nedir kemik nedir
İçinde can olmayınca
Aşk nedir sevgi nedir
İçinde canan olmayınca
Can nedir canan nedir
İçinde vuslat olmayınca
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!