Ağır ağır yürüyordu zamanın koridorlarından,
Ağır ağır kokular geliyordu karanlık derinlikten,
Bir ürperti yakalamıştı onu derin sessizliğin içinden,
Emin değildi artık gitmek istediğinden,
Adımları ileri,
Zihni geri gidiyordu zaman içindeki belirsizlikten,
Güldün mü ağız dolusu güleceksin
Gülüşlerin ile camı çerçeveyi yerle bir edip gökyüzünde yıldızları sıraya dizeceksin
Hadsiz söylemlere
Zan altında bırakanlara
Ve hatta kara çalanlara
Aldırmadan
Sevdikçe çoğalmaktı bildiğim
Ah yanılmışım
Sevdikçe çoğaldı yalnızlığım
Verdikçe güzellikler de artardı hani
Kim
Kim
ARTIK
Emin değilim artık
Kim tanıdık
Kimde bayağılik
Kim anlar beni
Ahret soruları sormadık
Ben sana başka bakmıştım
Gözlerinde eriyip eriyip içime içime akmıştım
Hiç haberin olmadı
Belki de hiç olmayacak
Ben sustukça
Sen uzaklaştıkça
saçlarının kızılı yüreğinin korundan
belki
belli ki
sen de çekmişsin sevginin zorundan
ama ne olursa olsun
sakın ayrılma sevgi yolundan
Ben de bilirdim kırıp dökmeyi
Ama vicdanım el vermedi
Hep sabır gösterdim
Sustum
İstemedim çirkinleşmeyi
Stratejik olarak incitmedim hiç kimseyi
B/ilgi su gibidir
Sevgi toprak
Besler insanı yaşamı
Zihinden zihne
Kalpten kalbe dolaşarak
Saygı güneş gibidir
İyiyim işte
Ocaktaki köz kadar
Söylenmesi gerekipte yutulan söz kadar
İyiyim işte
Sonbahar güz kadar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!