Kolkola iki gezgin
Birisi yaşam, öteki ölüm
Kollar yay gibi gergin
Hedef uzak değil, çok yakın
Ömür döngüsü çıplak çıplak
oda karanlık ve soğuk, köşe koltuk üstüne
kapıcı Tekin yapayalnız çökmüş
gözaltı balonvari şişik
kamburunda ağır yük torbası.
harbi adamdı kapıcı Tekin
Kirli Çarşamba karanlık yine
Kale dibi gürültülü
Ufaklık kaşıntısı tozdan
Kova içi taze benlerle dopdolu
Bakırlar işli tane tane yerlerde
Badem gözü yemyeşil şimdi
tanrım;
kim hissedecek acılarla dolan kalbimi?
kim yıkayacak kurumuş gözlerimi?
kim anlayacak bedenimin isyanının sesini?
tanrım;
gökyüzü gergin
simsiyah heryer
düşen, ha yağmur damlası
ya da yıldız parçası
sevmek başka
ister çiçek, ister böcek
Alnındaki kırışıklıklar
Geçmişini anlatıyor bizlere
Yüzündeki ifadeler
Acılarını sunuyor bizlere
Hiç mi sevilmedin be adam?
bir garip, kalem alır eline
karalar beyazlara satırları
yıllanmış şarabın damak tadında
akıtır yürek sızıntılarını
damlalar birikir göl olur
yoksunlukta gezenler
Dününü arar
Adem’in evlatları
Sokaklar anlatır geçmişi.
Alınlarda çizgiler,
Kimyası bozuklar,
Notre Dame misali
Şarkılar yapıldı Kordonboyu'na
Güzeller anıldı Karşıyaka'da
Körfezindeki gün batımı
Maniler yazdırdı aşıklarına
Savaşlar gördün dağılmadın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!