02.01.1965 yılında yaşama gözlerini açan iki çocuk babası Erdal Kale, emekli olduğu 2009 yılına kadar Türkiye Cumhuriyeti Polis Teşkilatı'nda Polis Memuru olarak görev yapmıştır. Şair, 2017 yılında kader mahkumu olmuştur ve şiirlerini halen bulunduğu Üsküdar Paşakapısı Cezaevi' nde kaleme almaktadır. Şiirin yanı sıra, şarkı sözü ve tiyatro oyunları da kaleme alan Erdal Kale'nin cezaevinde el yazısıyla kağıda döktüğü şiirler, yakınları tarafından paylaşılmaktadır.
Demek ki kararın kesin
Gidiyorsun
Öyle mi
Bir daha geri dönmeyeceksin
Artık sevmiyor
İstemiyorsun öyle mi
Ufaktan dilime dolanmış
İçimi titreten nağmeler,
Kapılar sessizliği karşılıyor.
İçimde fırtınalar,
Gidenler,
Gelenler,
Kapanmaz bir yara kaldı içimde
Hep ıslak, sürekli yaş gözlerimde
Dön diye nice dualar dilimde
Alıp da başını gittin gideli
Her şeye anlamsız, boş bakıyorum
Hayat kısa küsmeye darılmaya
Belki de zaman kalmaz kavuşmaya
Düşünsene, kime kalmış bu dünya
Kaldırıp at inadı bir kenara
Unutur mu hiç sevip sevilenler
Hani
Her gecenin sabahı vardı
Neden üstüme gün doğmadı
Hani
Her kışın sonu bahardı
Neden yüzümde çiçekler açmadı
Kararın çekemeyenleri bahtiyar etti
Vicdanını, merhametini dilenmiyorum
Ne mazi, ne hatıralar, ne de sevdam kar etti
Acıyıp da geri dönmeni, istemiyorum.
Yemin ettirdin sevmemeye, tövbeler aşka
Sevda şarkıları
Esir olmuş dudaklarında.
Sessizliği bozarak
Geliyorsun gecenin karanlığında.
Bir ışık gibi sızıp
Parıldayarak,
Yine sensiz bir hazan…
Çıkasım yok yataktan.
Seni, beni, bizi yansıtıyor
Hücremin duvarları
Ve yüksek tavan.
Birbirine karışıyor
Beklemediğim bir anda
Nasıl dayandı kapıma
Hiç olmadık bir zamanda
Tanıştırdı ayrılıkla
O en güzel günlerimde
Yitik bedenlerin diyarında
Geceler aydınlanmaz burada
Olmayan umut ışığıyla
Gündüzler
Varla yok arasında
Benzer hatırlanması güç rüyalara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!