Bu şehri kuşattığında düşsel oyuncağım,
Yalnızım ben, kırılgan sonbahar yaprağı gibi.
Yüreğimin en kuytu illerinde iken tan zamanı
Al canımı, al al ki,
Bir kez daha kahramanlar türemesin,
Acımasın bağrım
Ve çocukluğum...
Kundağımı eksik etme
Dizi yamalı,
Eli yüzü yara bere
İhtilal yıllarının metropollerinde büyüyen çocukluğum...
Kefenimi eksik etme
Soluma düşürme acılarımı
Ve gençliğim,
Köyümün en elma şekeri esişli dağlarında
Yarım cümlelikte olsa sevda cümlelerim
Dağlarında vuruşsun bir kahraman gibi
Bir şehit edasıyla,
Erciyes' te vurulsun,
Kudursun Kayseri!
Göz perdelerimi aşındırırken yarı uykulu anlarım
Satır aralarında gezindi, gezindim ağır yaralı halimle
Rüyalarım sökülürken yüreğimden
Tüm ışıkları söndü bu şehrin
Ve bana kalan mülteci zamanlar
Karanlıklar,
Yarım dualar,
Göçebe bir hayat...
Yılmış bir beden geceye akarken,
Rehin düştüm sevda cephelerinde,
Kürtaja direnemedi aklımın en senli köşeleri.
Erciyes' de, sıla naz evvelinde iken sen
Üşüyen yamalarımı delip geçti yokluğun
Varlığın mana buldu fakirliğimde,
Aç yattığım gecelerde...
En üşüyen hissinle üşüdüm
Gel ört üzerimi teninle
Yaralarımdan kan akıyor
Bırak aksın terin
Üşüyorum tan vakti ulaştığında
Üşüyorum Erciyes' in üzerine nur yağıyor.
Önder ÖZTÜRK
12 07 2009
PAZAR
04:23
Önder ÖztürkKayıt Tarihi : 12.7.2009 21:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!