Erciyes’ten Ötede misin Yavuklum

Güneşi arkama aldım tırmanıyorum şimdi.
Bazen at bazen eşek üstünde, yol tozlu seyrediyorum sensiz ahiri
Önümde Erciyes dağı “Benden ötesine geçmek yok! ” Der gibi
Doruğunda karlar erimez ben terden ölürken
Ölürken son duamda sen olmalısın dercesine
Yeşilliğinin üzerine uzanacağım
Kavuşamadığım tenini hayal ederken
Yel masum
Sel mahkûm
Al zakkum
Güreşirim pehlivan gibi çayırların dilinde
Yorgunluğum uykuya karışır yaban ellerde
Dirilirim özleminle yavuklum!
… Hayat bir oyun
Devam eder giyin soyun
Kimisi çoban kimisi koyun
Ya mahkûmsun dillerde
Ya da gezmektesin diyar ellerde…
Yaşarsın mataranda kalmışsa suyun
Yoksa çölde mecnun Leyla'ya hasret
Gördüğüm her yer içimi yaktıkça olur gurbet
Hayaller serap dokunamadığım suret
Heybemde yalnızca taşırım hüzün!
Aşmalıyım Erciyes'i
Yaşamalıyım hevesi
Eşeğim ne olur git yakındır tepesi
Ne kadar ağır gelse de yüklendiğim
Gözlerim şahit olsun istiyorum
Dokunmak, dünyalık bir mumda erimek diliyorum
Bağırdıkça sesim yankılanıyor ovasında
Belki aşıyor engin dağ kıvrımlarını
… Tekkesinde çınlar "Hu"
Takkesinde toprak humuslu
Sadakat kulluğunda yaşarım namuslu
Rakkası aşksız oynar yalnızca
Yansımalara tutunmuş gidiyorum...