Bir güneş doğurdun ufkuma Erciyes
Senin ufkuna güneş doğuran ne büyük
Perşembeyi cumaya bağlıyor bu gece
Hilale bakılırsa mübarek gece
Işıl ışıl yanıyor Tekir Yaylası
Umutlar büyüyor kalbimin dört köşesinde
Heybetli duruşun geliyor aklıma Erciyes
Hani akşam ezanı ile kantinde iftar vakti
Bir Kılıçkıran gidiyordu ya uçmağa
İşte o gidiş gibi geliyorum sana
Umudumsun yıllardır birleşmek için Erciyes
Kudretli Albayın sesi hala daha taşlarında
Evlatlarım deyişinin candanlığı geliyor aklıma
Beni de öyle basar mısın bağrına
Hani ekmeğe kan bulaşmasın diye
Sırtına yürüyen kurşunlara aldırmayan gibi
Özüme Men deyip alır mısın tam kalbine
Yahut da o şehit oldu ben şehit anası diyen
Annesi gibi kucaklaya bilir misin beni Erciyes
İnsanları hep üzerinde mi barındırırsın sen
Sahte yüzleri görür gözlerim her yanında
Alacaklıyım her birinden sevdamı
Ben varya ben sana Erciyes
Kındaki kılıç, duvardaki mavzer kadar,
Ciğerleri şişirilip işkence ile öldürülen kadar
Ona Dursun diyen anası kadar
Ön kuzu durmaz gider diyen kaderi kadar
Yani ölecek kadar sevdalıyım Erciyes
Beni de basar mısın bağrına Dursun gibi
Kayaların arasından beyazlıklar dökülüyor
Her gece üzerine nur mu yağıyor?
Ötüken’den ağıtlar mı dinlersin ıssız köşelerinle
Vey nehri kenarından bir Kür Şad mı seslenir
Yahut da Ergenekon önderimi gezer topraklarında
Bir kurtta ben olayım Erciyes
Geceleri hilale doğru tepelerinden haykıran
Herkese baş büktüren senin kaderin mi
Doksan altıda yapılan veda senin eserin mi
Doksan yedide sende ağladın mı Erciyes
Dört nisan gecesi saat on kırk beşte
Senin ateşini de söndürmek için Rabbim
Göklerinden kar yağdırdı mı
Beni de sen yanına al bir nisan gecesi Erciyes
Şenlikler için çıkılır mı dağa
Pusatlanıp gezmek yaraşır bize
Bir kurt uluması türküdür bize, bir kurşun sesi
Yankılanan taşlarının orta yerinde
Umduğum gibi bulamadım seni bu sefer
San ki git der gibisin topraklarımdan
Sana layık olmadan gelmiş gibiyim
Başım eğik ama anlım ak
Kurşunlar deşmedi daha böğrümü
Ama demek değildi Uhud da olsam
Girmezdi bu başım Hamza ile okun arasına
Yahut da dökülen diş yerine başım düşmesi
Ben mi istedim sana böyle gelmeyi
Daha adı konmamış bir balayım Ötüken de
Fırsat vermedi daha kader anlından öpmeye ölümü
Bir gece yarısı eller üstünde eve gelmeyi
Doğmamışsam atmışlarda suçlu muyum Erciyes
Veya Mustafa Erol gibi eller üstünde
Kar altında tabutsuz, girememişsem toprağın bedenine
Kurmamışsa kahpeler bana Sazak misali pusu
Ölmeye geldim toprağınla sarsana beni
El açıyorum Rabbim den bunu dileniyorum
Bir türkü, yahut da birkaç mısra olmak
Akıllarda yiğit bir bozkurt diye anılmak
Unutma Erciyes bunu dileyen
Binlerce ülkücü, binlerce bozkurt var
Ben ülkücüyüm Erciyes, ben bir bozkurt....
04.08.2004
Serkan YıldırımoğluKayıt Tarihi : 5.8.2004 11:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Serkan Yıldırımoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/08/05/erciyes-5.jpg)
Mektup yazdım,fakslar yazdım olmadı
Muhatabı merhemini sunmadı
Adres verdi,insiyatif almadı
Derdim vardır duy Erciyes Kayseri
Cumhur reis,rektör,dekan gezdirdin
Cadde cadde,sokak sokak bezdirdin
Adam olmayana beni ezdirdin
Derdim vardır duy Erciyes,Kayseri
Unutulmaz Osman derdim odağı
Kendin sanır san ki ilmin menbağı
Seven çıkmaz öğrenciden bir kaçı
Derdim vardır duy Erciyes,Kayseri
Öğrenci geçmezse zevk mi alıyor
İlkesiyle muhannetlik kusuyor
Vallahi herkese yazık oluyor
Derdim vardır duy Erciyes,Kayseri
Hasta olmuş öğrenciler hep hasta
Psikoloji bozuk olmuş bu yaşta
PAMUK VARMIŞ SORUMLUDA KULAKDA
Derdim vardır duy Erciyes Kayseri
Evlat hasta ise rahat olunmaz
Bilmem ki yasak mı çare bulunmaz
DEMOKRASİ ÇARE DERLER ARANMAZ
Derdim vardır duy Erciyes,Kayseri
Darp olmuş,dövülmüş hoca olur mu?
Vezir olsa o makamda durur mu
Lal olan dillerde merhem olur mu?
Derdim vardır duy Erciyes Kayseri
Ses verdim sesime destek çıkmadı
Bağırdım çağırdım duyan olmadı
Halimi anlattım kitap almadı
Derdim vardır duy Erciyes,Kayseri
Hemi müslümanım hem ide türküm
Gözyaşıyla yazılmıştır bu türküm
Yardım ette şifa olsun şu yüküm
Derdim vardır duy Erciyes,Kayseri
Dağlar ki yiğittir, merttir bilirdik
Garibe,dertliye yoldaş bilirdik
Mazlumu salkıyan mekan bilirdik
Derdim vardır duy Erciyes Kayseri
Turnalarla ahbaplığı seven sen
Gurbet elden selamları savan sen
Vefa adlı meclislerde vardın sen
Derdim vardır duy Erciyes Kayseri
Boşa mı yazdırdın bunca satırı
Ferhat duysa idi delerdi dağı
Onda Şirin biz de evlat hatırı
Derdim vardır duy Erciyes,Kayseri
Çare zor değil,bir sözde gizli
Binlerce öğrenci vebali gizli
Billahi yatırmaz rahat sizleri
Yeter artık duy Erciyes,Kayseri
12.Eylül.2008
Yaşar Akbaş
TÜM YORUMLAR (1)