Ercan Yavuzer Şiirleri - Şair Ercan Yavuzer

Ercan Yavuzer

Sen mi suskunsun yoksa konuştukların mı? Sen mi konuşacaksın yoksa sustukların mı? Bilinmezi nedir ki aklının reviş defterinde yer alan, Aklını benden kaçırmana sebep olan? Bak ketum değilim, sana göçük göçük gelirken Dilim, gönlümün lâhutî bildikleriyle ıslak, Ve ben sana, kısa devre yürek sancısıyla selamdayım… Sancıyan damar yollarımda gezinirken sen böyle serseri Kaldırımlarında yüreğimin, varlığınla çıkmazları var sokaklarımın Her adım ile her gülüşüm, duvarlarına çarpar bürudet aklının Ve sen hatırı sayılır derecede suskun… Yürüyorum işte, elimde hiç tutamadığım ellerin, Konuşuyorum bak işte, Dilimde hiç dillendiremediğim dilsizliklerim Ve sen suskun, Ve sen hepten duyan ama işte hepten … Kaç zaman böyle bir ahir bilinmezinde tükenebilir ki? Daha kaç çocuk paklar, gülüşleriyle ebrularını Seni kim bir daha doğurabilir ki sevdanın rahminde? Yapma! Konuşma vaktinde olan sözlere, susma! Konuş, Selasız ölünün içinde kalanları. Böyle gitme! 26.12.11 Ercan YAVUZER

Devamını Oku
Ercan Yavuzer

16.06.2009

SEN UYKUDAYKEN
İçimin en uzak kendimsiz parçasına
İçindeki felç edici unutulmuşluğumla
Çeker giderim, şehirler uykudayken…

Devamını Oku
Ercan Yavuzer

Sen gittin gideli, sıddık olan bu zamandan
Takva sahibi değilim artık ben, bu ayrılıktan.
Bir hal gelmiş ki sorma can, bu garip başıma
Sırra ermiyor sır oluyor bu akıl,
Her dem de dert ile değiyor gözlerin, söz yaşıma.
... Sen gittin gideli sıddık olan bu zamandan,

Devamını Oku
Ercan Yavuzer

Sığınaklar emziriyorum sen gittikten sonra
Kim birilerinden sevda niyetine kaçıyorsa,
Bağrımda terörist bir hayalet diye barındırıyorum onu.
Acılarını emziriyorum yüreğimin uçurumlarında
Ağızları-yüzleri sevda içerisinde kalmışların yaralarını
Sözcük bezleriyle sarıp, karbondioksit arınmalar sunuyorum.

Devamını Oku
Ercan Yavuzer

29.08.10

SÖZ’ÜN WATAN HAİNİ

Islak bir geceye yaslanmışım,

Devamını Oku
Ercan Yavuzer

Mahiyetin, içime gömdüğün karanlıktan ibarettir. Saatin yok, zamanın şaşkın Yokluğunun her kanayan salisesinde Bir akrep vuruyor gözlerimin yelkovanına. Masamda, yokluğunla sevişmeye ayar sözcükler Dışarıda, gürül gürül hasretin akıyor… Hangi pencerenin buğusuna görünse yüzün Yokluğun dara çeker beni, Eşiklerde eriyik ve bir de suskunluğun. Gördüğümde seni, çığlıkların sessizliğine gömülüyorum. Böyle şerr-i bahar gibi, yeşillikler içinde çorak bir hüzün. Bende varlık belirtisi; Buğularda unutulmuş bir ceset Paramparça bir mitralyöz, Gidenin tenimde serveti; küflenmeye fahişe birkaç söz… Ölümünün bardaktan boşalırcasına ıslak mazeretinde Gözlerini görüyorum ve birde yağmurları Ağır ağır dökülüyorsun böyle salına salına Zorlu yokluklara çarpıyorsun, ufalanıyor bedenin Ve cesedini çağlıyor tüm şelaleler… Terk edilmiş bir kavmin çocuğuyum ben Çorak yağmurlardan topluyorum ıslaklığımı Ve yokluğuna bin yıllık hasret taneleri ekiyorum Ve gözlerim, babamın nasırlı elleri… Kulağıma sıkışan soluğundan başka hiçbir şeyim yok Tutuşturdum tüm hayalleri Tütsüler yaktım cesedine, yokluğunu fethettim. Şah da benim şair niyetli padişah da, Tecelli etsin diye yokluğunun adaleti, Yağlı ilmeklere boğdurdum hayalinin kederini Ve artık varlığın; Ben de Yeryüzü Cehennemi… 05/06/12 Ercan YAVUZER DAĞÖREN/MURADİYE

Devamını Oku
Ercan Yavuzer

05.04.11

KAOTİK BEN VE KOZMİK ÇOĞULSUN

Kendine yağmaktan yorulmuş bir bulut gibisin,

Devamını Oku
Ercan Yavuzer

Bugün derinim, kederim balabankuşu bir serhat akşamında.
Çatlayan gözlerimin derin oyuklarında
Bir aşkı özlüyorum, susamış, kan revan bir sığınakta.
Özlem dersen, çocuk gibi küserim,
Gözlerim kanar,
Durduramazsın nehirlerini hasretimin,

Devamını Oku
Ercan Yavuzer

04.06.2009
ŞİMDİ ÇEK GİT...

Şimdi tut ellerimi sonra çek git.
Küçümseme gidişini, anlam kat zamansızlığına
Yalnızlığımı dert etme kendine

Devamını Oku
Ercan Yavuzer

ÇOCUK, TANRI VE EYLÜL

26 Şubat 2009 Perşembe - Şiir


Bir Eylül sabahıydı gelişin

Devamını Oku