Başını ellerinin arasına al düşün…
Ne yaptın kendin için hayatta doğru düzgün.
Günler, haftalar, aylar sel gibi geçti gitti…
Bir varmışsın hayatta, bir yokmuş işte bitti…
Var olmanın amacı nedir bilmiyormusun?
Bu soruya sen cevap verebiliyormusun?
Derdini dert sanıp üzülüp ağlamaktasın,
Acı içinde ölenler var farkındamısın.
Haline acıyıpta derdine etme isyan,
Şu ölümlü dünya üzülmeye değmez inan...
Her an ölüm bilincinin farkında olasın,
Emin ol yaşamı daha değerli kılarsın.
Sıra dağları, enginleri geçtim,
Çölleri aşarak yolları deştim,
Bozkırlara, ovalara vararak,
Bir tepenin yamacında durdum...
Yüksek bir taşın üstüne oturdum,
Evim evim güzel evim...
Sende gizli herşeyim.
Yakın dostum sevgilim,
Ömür boyu sırdaşım,
Evim evim güzel evim.
Bir diyarı gezdirmez...
Bir yeleni sevdirmez...
Bir eğeri taşımaz...
Bir yokuşu çıkmazsın.
Neyleyim senin gibi kısrağı...
Bunca eza ve cefa etrafımda gördüğüm,
Karanlık aydınlığa, bak çalıyor galebe...
Bu zulümlere, bir dur diyen yok bitap düştüm,
Bir şiir yazacak takatim kaldı sadece.
Yaşlı sokaklar gibi, nasıl yorgunum nasıl,
Sen, su gibi ekmek gibi helalimsin,
En muhafaza ettiği değerimsin,
İçtiğim yudumdaki kaderimdesin,
Derdiğim bahçedeki gül çiçeğimsin.
Ne kadar saf temiz ve garip halimsin,
Unuttum, kaçıncı koyun saydığım,
Saysam da yokki uykuya daldığım.
Üstümde, ağır bir yük bu yorgunluk,
Yüzüm gözüm baksana uykusuzluk.
Yatak üstünde dönüp duruyorum,
Sanki damarıma bağlanmış serum.
Taç olmuş başına tel gibi ipek saçların,
Rüzgarın dağıttığı duman gibi saçların.
Gözüm sana deyse, yakar yüzümü saçların,
Beni sende kül eden ah o alev saçların.
Senden daha büyük bir ibret varmı dünyada?
Herkezin eşit olduğu o yersin mezarlık.
"Oyun bitti, şah’da piyon’da aynı kutuda",
Sözünü ne güzel hatırlatır bana mezarlık
His! Biraz korku, biraz huzur, biraz hüzün...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!