Dünyayı anlamak mı, yoksa yaşamak mı istersin
Manası olmayan bu kovalamacada
Soluksuzca koşmayı mı yoksa
Zamanı hiçe sayıp sevdayı koklamayı mı dilersin.
Seversin belki kim bilir gönül, özlersin
Yaşlı bir çınar gibidir, yurdumun dağları
Nice şehitler gördü, kanlarıyla yeşerdi dalları
Umudun inançla birleştiği topraklarda
Mehmedimin yazdığı, kahramanlık destanları
Omuzlarında koca bir vatan yüklü mehmedimin
Aşkım, düşünüyorum da aslın da
Seninle ne çok şey paylaşmışız
Son sigaramı seninle içtim ben,
Son izmariti, beraber ıslatmışız.
Dudaklarının nemini hissediyorum hâlâ
Hani şu bir yaz sabahı,
Mum gibi eririm
Hani şu altında çay içtiğimiz fenerlerin
Bizi birbirimize bağlayan kaderin uğruna
Bir de, senin uğruna
Karlı dağları delerim
Gelmez dediğim günde miyim tanrım
Bulutlar kayboldu düşlerimdeki gibi
Güneş daha bir aydınlık bugün
Yollar sevdaya aç bizim gibi
Susuz bir çınar gibiymişim meğer
Kuş olup aşsam bu dağları
Konak yerim olsan, açsan da kollarını
Elini tutup dizine yatsam
Bitirsem de şu yalnızlığımı
Balık olup geçsem denizleri
Yokluğun, bir martının denize özlemi gibi içimde
Ne hayattan zevk alıyorum, ne de aldığım nefesin farkındayım
Kurumuş bir dal parçası gibiyim, bu bomboş dünyada
Ne bir damla suyun tadındayım, ne de alev alıp yanıyorum.
Dalıyorum, kapkara gecenin ürkütücü sesine
Bir su tanesi düştü gözümden
Meğer adı gözyaşıymış
Çok ağlamasıymış nedeni
Kimse bilmezmiş derdini
Bu parıltı, bu güzellik boşa mı?
Odam yüreğimin ateşiyle ısınıyor
Dışarıda kuru bir ayaz
Camları buğulanıyor evimin
Ellerim resmini çiziyor pencereme
Duvarlar kulak versin sesime
Ortak olsun mazide kalanlarıma
Umut, kalbin kapıları ardında
Aşkınsa söyleyecek tek bir sözü yok
Yürek, kanlar içinde âdeta
Yaşadığını gösteren, tek nefes yok
Tüm yollar kapalı bugün
Köprüler bile küsmüş, İstanbul'a
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!