1993 yılında İzmir’in Balçova ilçesinde dünyaya geldim. Çocukluğum, ailemin ayrılığı ile şekillendi; annemle babam, ben sadece 2 yaşındayken yollarını ayırdılar. Küçüklüğümde kışları İzmir’de, yazları ise İstanbul’da geçirdim. Bu iki farklı şehrin ritmi ve havası, dünyayı gözlemleme biçimime ayrı bir renk kattı.
Sanata olan ilgim erken yaşlarda başladı. Fotoğrafla uğraşmak, kadrajıma giren anları yakalamak, o anları kalıcı hâle getirmek bana büyük bir heyecan veriyordu. Müzik prodüksiyonlarıyla da ilgileniyordum; sesleri bir araya getirmek ...
Manzara da bir ürperti var,
Bakarken görüyorsun
En ince ayrıntısını zulümün.
Ordulara bakıyorsun,
Bekçileriydi ölümün.
Sen oradasın,
ben burada.
Aynı gökyüzü
ikimize de dar aslında.
Güneş alıyor gözümü...
Aksi yönünde karanlıktan.
Otobüs camından bakıyorum.
Kilometreler ardı ardına,
Şehir tabelalarını sayıyorum
Kasideler dolusu karalasam.
Eftal bir makam içinde halim buhran.
Gönül gazisiyim çehrende kervan.
Bin atlı süvarilerin oklarında mihram.
Fuzuli'den hallice acısı veba aşka yol.
Pencereden sızan güneş
daraltıyor ufkumu.
Ne tuhaf…
Yalanladığım her sevda
ansızın kesti yolumu.
Fikrimdesin zikrimdesin kızıl meyra...
Olmamana bağlı atılan her vaveyla !
Bana sen gerek mecnuna da leyla.
Seni bana yazar mı dersin mevla ?
Bakışında raks eder türlü eda.
Ağaç,
ufuklara kazınmış en sessiz cümledir.
Rüzgâr,
o cümleyi okur;
bir kırlangıç
Güzeldir izmir...
Petunya da çardak altı
Ve parkın tok kedileri.
Geceyi yazmak bana kaldı.
Bir çakıl taşıyım sahra çölünde
Ararım dengimi.
Güneş yakar kavurur,
Şu beyaz olan rengimi.
Kum saati dolar.
Bir akşam çıkar gelirim eski bir ceketle,
Sırtımda geçmişin baharı.
En gafil tarafımda gururun ayak izleri,
Delik deşik bir karartı.
Kapımda elem yağmurları,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!