11 Ağustos 2001 tarihinde Sarayönünde doğmuş olan şair ilköğretimini Lâdik Halıcı İstiklal İlköğretim okulunda, Ortaöğretimini İstanbul Beyhan Şenyuva Ortaokulunda, Lise öğrenimini Sarayönü Mehmet Emine Akdoğan Anadolu Lisesinde tamamlamıştır.
Şu an Aka Edebiyat Dergisi ve Kavuştak fikir ve edebiyat dergisinde şiirleri yayımlanmaktadır.
Ellerin ellerime erişsin ebediyen eksilmesin
Eksenler etrafında ermişler evlatlara eşlik etsin
Efendilik etsin efeler, evlerdeki erler eğlensin
Eğitmenler eğilmesin, edebiyat erdemi edinilsin
Elektrikler etkisizleştirilsin, eleştirilsin evciller
Güneş gibi gözlerin geldi gece
Geçmişten günümüze garip gıcırtılar
Gaza galeyanına giden gamlı gemi
Galatanın girişinde gördüm gelenleri
Gayrı güz geldi gereklidir gene göç
Bi zamanlar buralardan çıkıyor nur gibi yüz
Ana yorgun baba bitkin ama mevsim de o güz
O çocuk ay gibi parlar gülüşünden bi yüzün
Ananın kalbide ondan atıyor verme hüzün
Büyüdün bir ağacın gölgesinin tek fidanı
Buralardan yürüdün burda yedin ilk azığı
Ellerim çok soğuk ama güneş var
Çok fazla üşüyorum yokluğunda
Soğuk vücudum yatıyor yerde
Ama her soğuktan sonra açar bir güneş
Güneş yine gelir üstümüze.
Var hâlâ ümidim tükenmedi.
İnce bileklerime birer kelepçe vurdular
Rüzgarla kalkan tozlar gözümü tırmaladı
Yorgun bileklerime birer kelepçe vurdular
Canım acımadı değil yüreğim çığlık attı
Defterimin sayfası beyazdı benim bembeyaz
Kahverengi, sarı, kumral
Bu renklerle işlenmiş bir örtü var dağların üstünde
Âh o dağlar hayallerim kadar geniş
Hayallerimiz kadar uzun dağlar beynimizi delmiş
Sahi dağları benzetebilirmiyiz bizim yüreğimize?
Dışı en güzel renklerle kaplı hatta üzerinde gül açan
Bu gece uğurlamak istedim seni.
Birikmiş tozlara üfleyip temizlemek
Arkandan bir bardak su dökmek istedim
Yalnızlığımla baş başa oturup birer kahve içmek
Ucu bucağı görünmeyen sonsuz bir yolculuğa göndermek istedim seni .
Uzaklaştıkça gözden kaybolmanı izlemek istedim.
Doğdu birgün sımsıcak gün parladın sen bir çocuk
Bir bahardan geldi kuşlar yazdı kalpten bir koşuk
Yavrulardan çok güzeldir çıktı bir ses incecik
Annesinden ayrı kalmış bir muhabbet bülbülü
Bir nidâ titretti burdan büsbütün bir âlemi
Bağır bağırabildiğin kadar
Kısılsın bana nârince seslenen sesin
Defterimde sana yazılan mısralar utandı
Sana yazan kalemim bir an olsun uslandı
Hey sen ! bunları gör ..
Kömür gibi olan gözlerin birden olsun kör
Demir kovalar içinde yanan ateşten şikayatçi
Bekliyorlar biri gelip söndürsün bu ateşi
Etrafında üşüşmüş ellerinde alkol olan birileri
Kafatasıyla bütünleşip hep kalıplaşmış fikirleri
Çıkmaz sokaklar önünü kesen duvara küfrediyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!