Kendini Bilmek! Ben kimim? Hepimiz çokca sormuşuzdur bu soruyu kendimize, hele benliğimiz yerine geldikten sonra yavaş yavaş yaptıklarımızı ve hayatımızı sorgulamaya başladığımızda gelmiştir bu sualler. Ben kimim ve burada ne yapıyorum? Kimimiz daha bütünsel bakmıştır kimisi bireye, kendisine odaklanmıştır.
Ben de hala bu soruyu kendime soruyorum, sürekli olarak kendimle ilgili bir şeyler öğrensemde hala cevaplayamadığım bir çok soru var! Ne muhteşem paradoksal bir coşkudur o. Bütün ömrün boyunca bilmek için çabalarsın ne olduğunu, gelgele ...
Bu şehirde çok şey var!
Belki de çoğu benim için
Bazen ihtiraslar
Bazen hatırlanmayan çocukluktan anlar
Çok ama çok yakın dostlar var
Onların sıcaklığı, onların yakınlığı var!
Hani bir zamanlar kovduğun bir kadın vardı ya,
umursamazca
Şimdi karşında!
Kaşlarının arasından beynine giriyor
yansıması
Art arda geçen vagonlar gözünün önünden
Her yerde ağlayan gözler
Herkes bir söz söyler
Kimi der ki, daha çok şey vardı, apansız ayrıldı
Kimi der ki, çok muhteremdi az aldı
Millet gelmiş yeme içmeye
Koşunca hızlı mı gidiyorsun?
Belki de aradığın yollarda,
kaybediyorsun zamanı?
Hayatını!
Belki de ağır ağır yaşamak gerek!
Gün olur ki, etrafını aydınlatmayan mum senin ışığın olur
Gün olur ki, uzun zamandır görmediğin bir dost sana hayatın şifresini okur
Anlamlar sözlerde
Sözler zihinlerde saklıdır
Bunu keşfeden evrenin gizemini içinde bulur
Yelkovan üzerinde geçiyor hayat!
İlk başta bir şey anlamıyor insan
Saat başı buluştuğu Akrep’in iğnesini ve onun sızısını!
Başta hoşuna gidiyor, buluşmayı bekliyorsun
Hatta her bir tur umut katıyor, seni sürüklüyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!