Anne
O elinde tuttuğun zarf
Bir ihanet anında örülmüştür
Ve zarfın içindeki kağıt
Er mektubudur görülmüştür
Doğum günüm bu gün 3 Aralık
Ve şafak karanlık
Bu mektubu sana yazıyorum anne
Dün sevdiğimle ayrıldık
Son mektubuymuş bana yazdığı
Bir daha yazmayacakmış
Demek sevda ayrılığa bir ay dayanırmış
Ve asker ocağında terk edilmek de varmış
Bu mektubu sana yazıyorum anne
Bu gün doğum günüm 3 Aralık
Ve şafak karanlık
3-5 nöbetindeydim dün gece
Bir şarjörün boşluğunda içtim son sigaramı
Ve yorgan gibi üstümü örttü kar siperde
Sabaha karşı biraz içim geçmiş
Hayalin gözümün önüne geldi anne
Kız kardeşimi de verdiğinden beri sevdiğine
Bir ben bir de sen kaldın geriye
Üzülme anne üşümüyorum
Bekliyorum elim tetikte
Bekliyorum memleketi ve seni
Ve artık beklemiyorum beni beklemeyen sevdiğimi
Beklemiyorum yüreğimi ve aşkımı
Soğuk siperde yalnız bırakan sevgiyi
Ve bekliyorum anne elim tetikte
Eğer girerse menzile vurup öldüreceğim
Hem aşkı hem sevgiyi
Geçen gece karakolu bastılar
Kurşunlar yağmur gibi yağdı üzerimize
Garip gelecek belki sana ama
Ortalık bayram yeri gibi oldu anne
Biliyor musun o an hiç korkmuyorsun
Herkes kendini bir sipere atıyor
Ve gecenin karanlığında kurşun yerine
Işıl ışıl yıldızlar yağıyor sanki üzerimize
Ve ölüm aklımıza bile gelmiyor anne
Yıldızlar yağıyor üzerimize
Ve kurşundan yağmurlar
Ama sadece şehitler ıslanıyor anne
Canlar canlar gidiyor
Canlar kim bilir ne zaman bahar
Doğum günüm 3 aralık
Hiç saymadım kaç günüm kaldı ana
Daha şafak karanlık
Yeni yeni bitmeye başladı dede torun muhabbetleri
Ve yeni yeni öğrendim tokat yememeyi
Biliyor musun anne zamanla her şeye alışıyor insan
Akşam postalları boyayıp yatmaya
Sabah iştimaya kalkmaya
Barut kokusuna, tüfege, havai fişege, nohuta ve kara şimşeğe
İnsan her şeye alışıyor anne
Hele birde olmasa şu çarşı izni
Doyasıya yemek yemek ve eşe dosta telefon etmek bir hele birde olmasa
Her şeye alıştım da bir
Alışamadım sevdiğimin başkasına gitmesine
Benden saklama anne
Sende biliyorsun 1 haftaya kadar
Nikah masasına oturacağını
Kızma ama anne
Bu terk ediliş ya firara gebe ya da bir daha hiç dönmemeye
Sitemim sana deil anne
Ama bu terk ediliş ya firara gebe yada bir daha hiç dönmemeye
Geçen gece gene karakolu bastılar
Kurşunlar yine yağmur gibi yağdı üzerimize
Belki garip gelecek sana ama
Ortalık bayram yeri gibi oldu anne
Biliyor musun o an hiç korkmuyorsun
Herkes kendini bir sipere atıyor
Ve gecenin karanlığında
Kurşun yerine ışıl ışıl yıldızlar yapıyor sanki üzerimize
Ve ölüm aklına bile gelmiyor anne
Yıldızlar yağıyor üzerimize
Ve kurşundan yağmurlar
Ama sadece şehitler ıslanıyor anne
Kayıt Tarihi : 11.12.2007 18:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Adem Yılmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/12/11/er-mektubu-9.jpg)
selam ve muhabbetle.
TÜM YORUMLAR (1)