Garip bir mahal, it yatar çoban ürür
Er dediğin sözü bir, özü bir olur
Nedir ki bu hal, it ürür kervan yürür
Er dediğin sözü bir, özü bir olur
Kara dere Oşi’nin önünden akar
Karagözlüm şimdi camdan ona bakar
Sevgiden mahrum olan kalpleri yıkar
Er dediğin sözü bir, özü bir olur
Bugün lalezarda güller açtı kokmaz
Gül yüzlüm sayende yüzüme hiç bakmaz
Pınarım kurudu gayri suyu akmaz
Er dediğin sözü bir, özü bir olur
Gezme Araklı Köprübaşı arası
Boşuna tuz basma bu gönül yarası
Bekle neler olur daha var sırası
Er dediğin sözü bir, özü bir olur
Burada beygir gibi dolap çevirme
Ne olursan ol, sakın ha çam devirme
Beyhude lafları ağzında evirme
Er dediğin sözü bir, özü bir olur
Ecel gelir cihana, bahane ağrı
Yılan gibi hayatın olmasın eğri
Ne yaparsan yap, ama ol dosdoğru
Er dediğin sözü bir, özü bir olur
Çetin cevizin kabuğu olur hep sert
Sakın bunu eyleme kendine hiç dert
Bu âlem bozulmuş ne yapsın şu namert (!)
Er dediğin sözü bir, özü bir olur
Kalıbın bozuksa malın düzgün çıkmaz
Muhabbet aşından her gün yiyen bıkmaz
Tadına varan bir kere gönül yıkmaz
Er dediğin sözü bir, özü bir olur
Gelmez beyhude eyleme yola nazar
Kurtoğlu’m ne hal, it bile toprak kazar
Aradan geçti bilmem kaç üç Pazar
Er dediğin sözü bir, özü bir olur
05.03.2016 OŞİ
Kurtuluş KurtoğluKayıt Tarihi : 27.5.2016 02:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!