Gözlerinle bakışın söyleyemediğin sözlere benziyor diye
Fikirde yok çatışma bu yapılanlar anlamsız bilmem ki niye
Geçmiş yapilan alçaklıkları çekmişken ben sineye
Kar altında çaresizdi tohumlar ben idim yeşerten yine
Kavrulan yüregime esirgeme iki damla yaş burakta aksın
Akıt ki seher vaktinde öten bülbüller bize ibretle baksın
Ben ateşten yaratıldım diyen kovulmuş iblis yansın
Susuzluktan şak,şak kurumuş topraklar deniz derya sansın
Toprağa düşen tohumun ne zorlukla filizlenen bak dalına
Bir arıyı kilometrelerce yordun bal yaptırmadın sen kovanına
Bir anneyi sabahlara kadar uyutmayan yavrusu gibi yer etmiştin duygularıma
Serpilen vefasız gülüşlerini bendim basan sadece bağrıma
Dikenlerin batmasına aldırmadım güllerin olmadan
Vuslat arzusunu bülbül bilir vefayı güle konmadan
Vefasız, ızdırap yangınına düşen bülbül bilir gülünü gül sunmayan
Mecnun duyduğu muhabbeti Leylasından benim bulmayan
Yar arzusunun adıdır vefa sende yok, oda benden olsun
Vuslat kokulu uykusuz gecelerin benimle dolsun
Sevda dolu bülbülün damlasın yorganına kanı yastığına konsun
Ol demedimde dah sana yarim sen bilirsin kal kadim dostum
Ben, benim demem, tüm Er atsızı çıksın varsa edecek tercüme
Gök kuşağı dolu rengarenk uymadı rengime
Hasret ateşten dipsiz umman uyduramadım sevgime
Büyük aşkımın ince ayrıntılarını anlatamadım, bir bak derman ol derdime
Kayıt Tarihi : 15.12.2009 13:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!