Beni küçük,
Ama kocaman anlatabilir misin demiştin ya!
Buldum galiba:
“İsimlendiremediklerimdensin.”
Bir mum ışığında başlar her şey,
Ben seni yazarım,
Ve sen,
Biraz daha benim olursun…
Saflığın ve güzelliğin,
Geçmiş ve şimdinin zamanını,
İki oda bir salon hayallerimle çekiyorum hayhuyunu yaşamın.
Garipseme beni; şairim ben…
Mardin’de bir Süryani hamalı,
Güneşte kardelen dalı,
Fırtınada balıkçı kayığıyım…
Gelmez isen bu şehre,
Şehir küser,
Gül üşür…
Düştü mü şehre yüzün,
Bayram eder,
Etrafımızı saran acı çemberinden,
Küçük bir gedik açıyorum.
Sevdiğime bakıyorum
Ve güldürmeye çalışıyorum.
Ne zor şeymiş diyorum.
Ne anlamsız bir girdap.
Hem gülmek
Hem hüzünlenmek.
Sevgiliye bakmak
Hüzünle gülmek…
Uzak bir yoldan geldim
Dert yüklüyüm.
Bir hastane avlusundayım
Şehirsizim…
Neden susar ki bir insan
Anlatacak çok şeyi varken
Bilmiyorum.
Dil ile dıl arasına sıkışmış
İnce bir denge durumundayım.
Bir ses ağlamayı getirir
Bir susuş boğulmayı…
Sevdiğime bakıyorum
Ne de uzun bir rüya diyorum
Ne de garip bir oyun.
Acı müziğini hayatın çaldığı bir yerde,
Ağlamaklı bir film afişinin önünde,
Kabarık yüreklerin
Kalabalık yalnızlıkların içinde,
Çıkmaz bir sokak sahipsizliğindeyim.
Şehirsizim…
Göçebe bir med-cezir halinde,
Herkes o kadar tanıdık ki bana,
Bir tarafı noksan olan,
Birilerinden noksan kalan,
Belki de sevdiğine yanan
Ve Allah’a en çok bugün sığınan,
Şehri önemsiz insanlar…
Seni iyi gördüm deyişlerin,
Hiç de iyi görmeyişlerin
Başrolünü oynayanlar.
Ve tek yakınlıkları
Sahip olamadıkları olanlar
Hastalar…
Bir hastane avlusundayım
Sevdiğim yanımda
Şehirsizim…
O kadar hızlı ki her şey
Ben bunun neresindeyim
Bilmiyorum.
Oturup tütün saranlar
Firari gözlerle bakanlar,
Acizliğe küfredenler,
Yakınlarda bir yerde
Hakiki acıların
Hayali düşlerinde olanlar…
Ağlayanlar,
Ağlamaya çalışanlar
Dolaylı, dolambaçlı sabredenler,
Çekip çekiştirenler,
Dönüp dolaştıranlar,
Hastalar…
Bir hastane avlusundayım
Sevdiğim yanımda
Şehirsizim…
Modası geçmiş hüzünlerin,
Önyargıdan çivilerin,
Cılız tesellilerin ortasındayım.
Mekân başka mekân,
Duruş başka duruş…
Hastalığından bihaber hastaların,
Envai çeşit acıların,
Kimi dünyevi,
Kimi semavi düşlerin ortasında
Bir hastane avlusundayım.
Gökler soğuk,
Resimler eksik
Ve düzen beyaz önlüklülere emanet…
Sevdiğim yanımda,
Şehirsizim…
Dün yine yağmur yağdı,
Ben seni andım.
Sen bir yağmur damlasıydın,
Ben yağdığın andım.
Değil miydi sana en büyük andım,
Yine dün yağmur yağdı,
Sendin, bir vicdan sorgusunun gurbet gidişinde gelen,
Akşam gölgesi bir baharda,
Güllü gülistanlı bir genç sohbetinde yerleşen...
Tanıdıktı gelişin, gidişlerime benziyordu...
Ben yokum burada diyordun.
Bana renkli gömlekler giydirme boşuna,
Aşk sevgilidir,
Sevgili bir şey…
Sevgili bir şeydir,
O bir şey her şey…
Aşkın özü de budur;
Her şeyin içindeki tek şey…
Rüzgâr eser
Deniz köpürür
Yakamozlar yüreğimde üşür…
Mehtap karanlığın bağrını yarar
Esaretin aydınlığına kavuşur.
Düşlerimi ısıtır yükselen deniz
Susulası bir mekandı gözlerin,
Aydınlığında gölgenin seyrine mekan bir yerdi...
Kenetlendiğinde oluşuyordu mehtabı
Bir çift göze...
İki duvar arasında kalan yer,
Bütün gücünle karşı koyduğun arzularının
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!