büyük bir kaya gibi
düştü
üzerimize kara haberin
acısını süpürürken bile
göremedin mazlum halkını
beni arama demiştin
Kaybedince anladım ki'
Hiç bir şey ama hiç kimse sen gibi değilmiş
Yinede yoruldum sevdanın ağır yükünü taşımaktan
Yoruldum bulunmayan rengini aramaktan
Bilinmeyen bir karanlıkta kaybolur yıldız
Bir bahar kokusu belirir yaban şafakta
Esti yine bilinmezliğinin yırtıcı fırtınası
Dağıttı tüm düşüncelerimi
Şimdi alnımda gecenin kara yazısı
Belaların arenasında çırpınıyurum
hasretin arsız bir kurt gibi
Tutki hepsi yalandı
Zaferler ve kahramanlar
Tutki hepsi şakaydı
Sıra sıra dizili düşler
Artık ölüm yağıyor damla damla
Tüm canlıları beklerken azrail
Her hatırlanmanda bir ceylan ölür
Soğuğa ve kara esir kara dağında
Sevdanın düştüğü her zamanda azrail bir adım ilerde
Ve tetikte bekliyor içimdeki intihar yıldızı
Tek bir yıldız olmayan karanlık gecede
Şimdi nehirlerin akışına bıraktım düşlerimi
Yeni bir uçurum engin yollara
Sadece var olmaya direnen nergiz
Dağları bir başka güzele boyar
Tüm ağıtların ve acıların ardından
Sonra yedi kez kimlik istenilir inadıma
Bilmiyor oysa 80 yıl yaşadığı yerin ismini dedem
Sergileniyor cansız vücudum
ibret alsın diye korkak
Yürürken sevda yüklü yoldaşlar
Ve deler iken karanlıkları
Kızıl keskin ışıklar
sefil düşünceler ve küçüklükler arasında kaybulduk
hayattaki büyük sırrı çüzemedik hiç
soruda cevapsız ve acımasız kalkaldı
yanlış zilleri yanlış kapıları çaldık hep
bu yüzden yanlış yollara yanlış insanları sevdik hep..
bir rüzgarla geldin dünyama
kalbimin tüm kapılarını bir bir kırarak
hangi çirkin surat padişahın fermanıydı
bu ardına bile bakmadan
ıssız gidişine neden!
bir hayal rüzgara eser bende
kalın bir perdede güründü
şok gidişinin çelişkili şafağı
tir tir titriyorum korkuyurum yokluğundan
zaman varmaz ama doman tüter
ilk sevdaydı ilk heyecandı
beklenmeden acılan gül dodağında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!