Ağzı bozuk bir keman çalar da
Maruz kalırım
Evet demek mi isterim yoksa
Tesadüfen mi sallanır başım
Matematikten yoksun bir bölünme içinde
Bir döngünün içinde çember çiziyor,
Tanrının elleri üzerimde,
Hayatın Kıymeti geç de olsa anlaşılmamış tenhaları sükûnetimde,
Uzlaşmak için de uzaklaşmanın gereği çalınıyor kulaklarıma,
Hecelenmemiş acıların karşılık bulduğu melodiler parmaklarıma,
Tohumundan bilinen kaderi yaşayan gülün yaprakları anı defteri arasına,
Savrulduğum sevdasının rengine,
Bu gece eşi benzeri yok düşlerimin,
Ulaşacağım bir yıldız gibi turkuaz mertebesine,
Ümidin boynunu vurduran güzel gözlerinin..
Üzgün bir yol yakışıyor irem bahçelerine,
Kundaktaki göz yaşı gibi sükuta sarılı kederim,
Göğsümün acıyla çatırdamasına neden gökyüzü,
Çığırtkanlık taslayınca yaralanmış gecelerim,
Tam gözünün önündeyken neden gökyüzü?
Yalnızlığı şiar edinen gönlüm
Kula kulluk edermiş ölesiye,
Kimseye kifayet etmeyen kelimeler biriktirmiş öylesine,
Şairene bir tutum tutturmuş
Pusulam,
Bir idealin kollarında can verişini izliyorum
elmacık kemiklerinin,
Sorguya dair tüm kelimeler infilak ederken o an beynimin en derinlerinde
Peşinden koşuyorum Kays'ı mecnun eden ansız rüzgarlarda can tanelerinin
Anlamlarını derinleştirmek için sevgi ararken kelime köklerinde..
Kalemle mi çizilmiş ne,
Sınırlarım bir ressam tarafından,
Bu şehirde yanlışlıkla güzel giden şeyler var,
Elleri mi titremiş ne,
Deniz gördüm gülümserken, Tanrı'dan
Bu şehirde seni bana hatırlatan şeyler var..
Kalbimin hüznü mü bu çirkinliğim
Tanrının bir feryadı mı dünya ortasına
Yoksa çırpınan bir balık mı
Avcı'nın oltasında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!