Entel Abiler Koğuşu-kırmızı Erguvan Şiir ...

Bir KAZ aldım , ben Yüceden...
Sanki farksızdır geceden...
Geldi düştü tam bacadan...
BİN YIL OLDU KAYNATIRIM KAYNAMAZ...

HABURE sözcüğü yanlış...HABRE sözcüğü de yanlış...

Doğrusu: Habire...Sürekli , devamlı anlamında...

Bugün yine belâlı bir şiirle karşı karşıyayız...
5 puan bile fazla BENCE...
Saçma yazılar , şiir denmiş...
''biz önceden de HABURE ölen adamlardık...''
Doğru duran , bulunduğu mevkide doğru iş yapanlar HABRE neden ölsün... akla ziyan bir söylem,hem de yanlış...HABURE ne demek...? Doğrusu HÂBRE olmalı...

''Biz insandık
kandan ve çamurdandık
kahramandık...''

Kim inanır bu dizelere...? İnsan olan vatanına hor bakmaz , KAHRAMAN olan asıl görevini hiçbir yanlış duyguya ve eyleme katılmadan HAKKINI VEREREK ifâ eder...Boş sözler söylemez...

''Duvarda zamlar geri alınsın yazıyor (TKP)'' ne demek...?
Zamlar durduk yerde yapılmaz...Şartlar öyle gerektirir...BAK YUNANİSTAN'a... TKP yazısı neyin nesi Türkiye komünist partisinin kısa yazılışı olmasın...

KAHRAMANLIK; bulunduğu mevkide canla başla çalışarak yurduna faydalı olmaktır...
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

''Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer...''
Aklını yitirmişler işte böyle der...
Bir de Avrupa'lı yoz dingoz efeler (!)...
Onların yenilgisi ÜÇ ASIR sürdü ;
Bu gün , kim belâ ararsa , peşin öder...

İstanbul'un kaç yüzü varsa,o kadar da yüzü vardır şairlerin...ya da tam tersi!.siz hangisini kabul ederseniz edin!:))

mesela,Kapalıçarşıya özenip kapananlar mı ararsınız,çokkkkk!..Sultan Ahmet'e uğrayıp tesbih çekmeye başlayanlar mı;çokkkkk!..Beyoğlu'nu kendisi sananlar mı;çokkkkk!..boğaz'ı boğazları sanıp milletin suyunu-ekmeğini oradan geçirenler mi;çokkkkk!..daha daha,bir yığın yüzü vardır İstanbul'un valla...mesela ben en çok kedi yüzlü İstanbul derim ona:)))sonra da miyavvvvvvvv!..

neyse ya;entel-dantel bir şiir okuduk...olsun!...ama ben Ebuzer'in yerine neden bir kadını düşünmemiş acep dedim, şair!..normal bir durum gibi görünmedi gözüme çünkü!:))))İstanbul'da hiç mi kadın yoktu acep!?..işte tam bu noktada,kadını insandan saymayan bir düşünce mi hortladı gibi de bir korkuya kapıldım açıkçası!..

3-5 yıl önce banyolarımızın tamiri için Ağrılı bir duvar işçisi bulduk. henüz yaşı 25 ti,adı da Selahattin...çok meraklıyım ya,inciğini cinciğini öğrenmek istedim.ben sordum,o söyledi derken kaç kardeş olduğunu da merak ettim.8 kardeşiz dedi..eeeeeeee dedim,bu sekiz kardeşin içinde kızlar da var mı?..yok dedi..onlar kaç tane dedim; 4 dedi...

şimdi niye anlattım ben bunu!..varmak istediğim bir konuya parmak basmak için tabii...sonuç olarak;12 kardeşiz demeye dili varmayan erkekegemen bir toplumda, erkek şairler de erkekleri düşünür olmuş vallahi!

herkese saygılarımla..

insanların ne çok yüzleri var abi..

pamuklar içinde yatırmalı
tatlı sularda yuğmalı
söz söylemeyi öğretmeli
nazikkahhane

insanların ne çok sözleri var abi...

aynaya baktırmalı


insanların ne çok gözleri var abi...

şehirli,kasabalı,köylü dilleri



şiirin bütün sanat dallarından daha fazla öncelikle etik ve ahlak sanatı olduğunu düşünüyorum.

şiir kişilik ve kimlik sanatıdır..

şiir, koğuşunun raconuna uymalıdır diğer alt kültür kapsama alanı söyleyişiyle..

şiir, her aklına geleni söyleyenlerin işi değildir diğer deyişle..

bu şiir, şiir raconununa uygun bu bakımdan..
reddedilemeyecek kadar entellektüel..

entel abi olmak isteyenlere duyurulur..

seçkicilere teşekkürler.

Gına noktası nedir, bilir misiniz.

Bir kilo baklava alın ve hepsini yemeye çalışın.

Daha da demem bir söz.

'incinik ve zarif bazı şeyleri özleyen biri olarak '

şiiri gayet sevdiğimi söylemeye geldim..gidiyorum..

@..