haydi gel tut ellerimden bir düş kuralım seninle
uzanıp mehtabın örtüsünde güverteye sereserpe
saymadan hiçbirini hep çocukken yaptığımız gibi
tutmadan dileklerimizi kayan yıldız gördüğümüzde
ve kapatıp gözlerimizi çağıralım tüm özlemlerimizi
ellerimiz dün gibi sımsıkı tutuyor olsunlar birbirini …
uçuşsun kanat kesmeden gece kuşları gökyüzümüzde
ve hafif bir müzik çalsın radyonun dalga boyu bilinmezinde
tutulmasın sevdiğimiz şarkılar istek olmasın kimseden
rastgele atılan olta misali ne varsa o çıksın denizimizden
biz anlayalım ne söylediğini, hislerimizin gizli tebessümüyle
susalım hiç konuşmadan döndürüp başımızı birbirimize
ve okuyalım yüreğimize yazı olanları göz içlerimizde …
bir keman ağlarken içimde, dokunur mizrap kanunun tellerine
umutlar takılı kalır notaları ezberlenmiş melodilere
son yaprağın düşmesi gibi tutunduğu en yüksek daldan
düşer yüreğime hicaz sarısı dalgalar gibi, düşer üzerime
çal kemancı gökkuşağı renklerinden birini hemen şimdi
bak kanunî almıs bile içlerinden seçip en derin mavisini
çal kemanci haydi, istersen ben vereyim sana seçtiğimi
bak bir kus kondu yüregime gagasında yavruağzı öpücük
kanadında kar beyaz dudak izleri köpük köpük
bizim kırk yıl hatırı kalmasın diye içtiğimiz kahveden
simdi onun telvesi sarıyor fincanı en koyu ve en hüzünlüsünden
fallara bakmadan ve beklemeden onların renk seçimlerini
biz bırakıp kendi haline bin yaşam yaşadığımız gibi düşlerimizi
bulalım istediğimiz cevapları işitirken avuçlarımız
dün gibi yarına da, bugün gibi kenetli kalacak ellerimizi...
*
birden kalktı kaşın
öfkelendin değil mi sabırsızlığıma
oysa ben erken doğuşumun atılmamış sancılarındayım hâlâ
ve öğrenememiş olmanın acısındayım aşk’ı, zamanın çarkında
yüzümüzdeki bu tatlı ferahlık sert estirmezken hiç bir rüzgarı
rotasız gemimiz başka türlü nasıl doldurabilir yelkenleri
kadranda saniye adımları gibi bu ses saatten mi kalpten mi yoksa
kızgınlığın sardı bakışlarını gece ile morlaşan gözlerimin yansımasında
gidiyor bütün kurşuniler dağılıyor yıldızların altında
ahhh sen sevdiğim, öyle hoşsun ki bu halin ile sorma...
*
benim yükleri talan gemimin çıpası tarıyor sanki iç derinlerimi
sen, sana göre olmadığı düşüncesindeyken bu limanın.
haklısın.
kahretsin yine haklısın!
bozguncusu yine ben oluyorum bu ân_ın.
nereden çıktı bu rüzgâr böyle, söyle sultanlar aşkına
acılı efsanelere kaydı müzik birden/ânîden radyomuzda
değişen bakışlarımız sardı yüzümüzü ayışığı alacasında
varış yok çözülmedikçe düğümler içimizden kesilmis gibi karaya
ve bu gece, ve bütün geceler uzun, vaktimiz var nasılsa
bir sen bir ben derken biz olacağız elbet bu yolculuğun sonunda
öğütülürken can yanmalarına aldırmayan,
aşk sabırdır demez miydin değirmen taşları arasında
yutup feryatlarını un olup dağılırken sessiz kalmayı bilen
feryatsız ve ince çile gibi savrulurken rüzgarın ıslığında
dört yana acıtmasız yırtınışında
pür perişan püfür püfür dumansız
kor içinde yanışlar gibi, öylesine alevsiz.
haydi gel tut ellerimden bu düşün içinde yasayalım seninle ömrümüz yettigince...
*kirazçiçeği*
Gönül Ersin
Kayıt Tarihi : 21.5.2009 01:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gerçeği ve düşü şiirin potasında eriterek us'lara kazıyan dizelerin yaratıcısı Sayın ERSİN Modern zamanların öykücülerinden biri olduğunu bu şiiriyle kanıtlıyor.
İmrenerek okudum şiir.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
Şiiri okurken ruhumun gerçekten dinlendiğini duyumsadım
Bu güzel şiirin gerçek adını 'Ayışığı altında sonat' olarak belirlemek isterdim.
'Bu gece yılbaşı... Çalınan çigan dansı değil Tuna dalgalarında....
Bu gece ayakta başkent, sevdalılar sevdalarının kollarında....
Paylaşım için teşekkürler.. Tam Puan+ Ant..... sevgilerimle
yutup feryatlarini un olup dagilirken sessiz kalmayi bilen
feryatsiz ve ince çile gibi savrulurken rüzgarin isliginda
dört yana acitmasiz yirtinisinda
pür perisan püfür püfür dumansiz
kor içinde yanyslar gibi, öylesine alevsiz.
haydi gel tut ellerimden bu düsün içinde yasayalim seninle ömrümüz yettigince...
Güzeldi
Kutlarım
Ant+10puan
Bir ohhh çekesim geldi,sanki sabahın o temiz ve berrak ormandan esen,denizden esen rüzgarını soludum.Eseriniz ruhuma hitap etti.Ruhum huzura erdi.Vay Allah razı olsun ha.İnanın ki buna ihtiyacım vardı.Yüreğim pamuk şeker gibi rahatladı.Sizi okumak gerçekten bir harika,kelimelere yetmez duygularımı ifade etmek.Güzel ve temiz yüreğinize sağlık,saygılarımı sunuyorum.İyi ki varsınız efendim.
yutup feryatlarini un olup dagilirken sessiz kalmayi bilen
feryatsiz ve ince çile gibi savrulurken rüzgarin isliginda
dört yana acitmasiz yirtinisinda
pür perisan püfür püfür dumansiz
kor içinde yanyslar gibi, öylesine alevsiz.
haydi gel tut ellerimden bu düsün içinde yasayalim seninle ömrümüz yettigince...
***
Huzur veren şiiriniz, kalbime ferahlık verdi onca zaman aralığında...
Sevgili Gönül Hanım, yüreğiniz eksik olmasın : ) +
TÜM YORUMLAR (17)