1-]İnsan süreç içinde iken süreci anlayamaz. Hele eni, boyu, derinliği olan; geçmişi, şimdisi ve geleceği olan toplumu anlamak için de, bir hayli terlemesi gerekti. Bu da yoğun emek ister. Yoğun emek harcamak zordur.
Yoğun emek harcamak, bir insanın kolay kolay ve kolayına, bu yorulmayı tercih edeceği durum değildi. Üstelik böyle durumları bu gibi insanlar, kafayı bozmak (üşütmek) gibi görüyorlardı. Oysa üretim kolektif ve paylaşılan, kolektifçe bir şeyler eklenen bir etki eşme idi.
Siz öğrenmeyerek, sürece katılmayacakla, yalnız bıraktığınız insanlarınızın (üşütüklerinizin) düşüncesine etkiyemeyerek, ona fayda vermeyerek; bu sorumluluğu bile duymamakla, o insanı kendi sınırdı genişliği içindeki yetenekleri içinde, çaresizlikleri ile baş başa bırakmaktasınız!
O insanın cebelleştiği konu içindeki kendi yetenek sınırlarının el vermez olan aramıştı kıvranışı; sizin tembel rahatlığınıza, karşının; kafayı üşütmesi olacak gelir elbette. Oysa tüm kullanımınız bu kafayı üşütenlerin eseridir. Bir filozofun deyimi ile 'ona da kafayı üşütmüş diyorlardı. O atomu parçalayarak, onların avuçlarının içine verdi'. Deliler kuyuya taş atardı, akıllılar(!) çıkaramazdı.
Toplum; süreçli, çok yönlü, kalıt olanla, dinamik olanlar arası ilişkindik nesneldi, özneldi bağıntılı bir yer ve zamansal bütünlüktür. Toplumu ve insanlık tarihini anlamamak demek, sürecin enstantane olan olgu olay ve girişmelerine, ussal göndermelerle çözümlemeler yapmaktır.
Geçmişti olgulardaki ana karakteristik anlık girişmeler, kendi usumuzda bir filim karesi gibi ileri geri oynatılışlarla akıl süzgecinden geçirilmelidir. Buna değin arkeolojiyi ve tarihi, sosyal ilişkileri, dinleri, efsane ve masaldı totem gibi aktarımları konuşturur olmanın yol ve yöntemlerini bilmemiz gerekir. Bu tutum, az çok sıradan bir insanın, genel kültürü içinde, ana hatlı bir bilme olmalıdır.
Koloni yel ve simbiyoz yaşamın yinelenen izleği, birlik gücünü ortaya çıkarmanın, özneye konu olan amaçtı kullanımını sağlamıştı. Bu birlik gücü, kendi oluşma sürecinde, sürü ve grup yaşamı içinde, muhtelif salınımlar verdi. Bu salınımların bağıntılı girişmesi, sosyal 'birlikti gücü' şekillerdi. Sosyal birlikti güç, şekillenir şekillenmez; fermuar hareket işlev eşti.
Bu sosyal birlikti müktesebat hareketi, komündü güce saçıldı. Komün gücün, 'azcık aşım, kaygısız başım' dercesine olan; ılıman, rahattı sağlayış üretimleri üyelerine bir cennet yaratmıştı. Sürecin sonunda komün cennetin yitimi ile ve ittifak toplumlarıyla, 'birlikti güç'; büyük sıçramalar kaydetti.
Komündü sosyal birlik dönemin sonu araçsak üretiminden dolayı, çok çalkantılı genleşme, daralma gibi açılıp kapanan ilişki süreçlerinin yaşandığı kaostuk dönemdir. Eski olanla yeni olan arasında git gelelerin ikircik eştiği açılma kapanmalı; salınımdı sarmalı, açılıp yumulan atımlarıyla (fermuardı) ilişki dönemidir. Elbette ki kaostuk olanın ve zaman akışının yönü ileri doğru idi. Sürecin sandansı değişmeden, gelişmeden yana olacaktı.
Yani o milyon yıl süren, komündü sosyal birlikti dönem cennet ilişkileri, çatırdamağa başlamıştı. Komündü sosyal birlik dönemi, kendi içinde başlangıçtan bugüne doğru yol alan bir girişmeler silsilesidir. Sürü birlikleri, Grup birlikleri (yaşamı) , sosyal birlikti yaşam ve komün yaşam gibi oluşmalar kendi özelliklerini yansıtan durumdu. Zaman akışlı gelişmişlikler içeren yaşantılımdılar.
Geçmişteki süreç eşen yaşantılıların ortak temel özelliği bir sosyal ilişki (insan-insan ilişkisi) ortaya çıkarmış olmalarıdır. Yani insan hareketlerinin, her tekrarlanır oluşunda, benzer sonuçlar almasına değin çıkarımların, izlekti takibine değin olan alışmaları, o birlikti güçlerin tutum edinmesine neden olmuştur. Alışmaların (izleğin) hale yansıması; atalar yolu denilen ilk birikimlerin kutsal kazanımdı alışmaların güvencesi olacaktı; ilk izlekler olmalarıdır. Bu yüzden bu izlekler ilk 'ata soy totemdi' izlektiler.
Sürecek
Bayram KayaKayıt Tarihi : 3.12.2010 10:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)