Bir mert doğurdu Anadolu; Sivas, Şarkışla’da
Çok olacaktı düşmanı, mecliste ve kışlada
Henüz on dört yaşında başlattı bir mücadele
Hak yolunda ilerledi, dağları dele dele
Endamıyla mücahitti, duruşuyla reis
Heyecanı hep daimdi, duyamazdı yeis
Ateştendi giydiği gömlek, büyüktü hayali
Haykırmalıydı mazlumlar, duymalıydı ahali
Ülkü yolunda kâh terledi kâh üşüyebildi
Üşüyenler ile yekvücut üşümeyi bildi
Sömürülen beldede, soğuk ve bezgin kıtada
Gördü ki Siyonizm, düzenleri inkıtada
Hüküm verildi, planlar kendileri gibi pis
Haddi aşmıştı güya, müstahaktı ona hapis
Artık ne gül kırmızıydı ne de gökyüzü mavi
Basit değil bu dava, kor ateşle müsavi
Sindirir mi sanmışlardı birkaç yıllık esaret
Yakışır mıydı bu ere, katlanmıştı cesaret
Vazife ağırdı, ara veremezdi Mamak’ta
Hizmet etmedi batıla, durmadan haykırmakta
Tuzak kuran güçlerin, planlarının aksine
Atıldı iman ile milletinin sinesine
Bir tarafta Batının putları ve İncilleri
Bir tarafta Nizam-ı Alemin Alperenleri
Hazmedilemezdi özgürlük, tek günahı ecri
Yok olmalıydı bir kere, beklerler miydi fecri
Yine bir vuslat günü, Hak için çıktılar yola
Yapacak işleri çoktu, veremezlerdi mola
Yaklaşan saat geldi, çekildi aradan perde
İnledi rakımlı dağlar, yankılandı her yerde
Bir önder yuttu Anadolu, kış günü Maraş’ta
Ardında binlerce seveni, gönülde ve başta
18.06.2014
Kayıt Tarihi : 21.5.2017 20:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
saygı ve selamlar emin bey
TÜM YORUMLAR (1)