Soruyorum bu milletin aşığına, sazına,
Dış mihrakların narkozladığı halkına,
Ateş düşerken mehmedin evine, barkına,
Bu ümmetin suskunluğu nedendir?
Bu topraklarda bitmedi şerefsizi, haini,
Sensin! kudretinle yeri göğü yaradan,
Bizlerin hizmetine ağaçları donatan,
Yağmurlarla nimetlerini bizlere sunan,
Rahmetinde şükürsüz bırakma Allah'ım!
Yoktur! zalim küffarın senden korkusu,
Eylülde geldin dünya evime,
Kundaklayıp seni verdiler elime,
Başımı ağrıtan tüm derdime,
Derman oldun eylül prensesim,
Gözlerini hastanede kucağımda açtın,
Nereye baksam hain, nereye baksam pislik,
Kılıç kınından çıkmadan gelmez bu dirlik,
Milletçe olacağız bu kara günde birlik,
Durduracağız zehir akan şerefsizin selini,
Artık hesap verecek dış gücün haini!
Kimsin sen? diye soranlar oldu,
Cevabımı şiirle vereceğim ben,
Dağ başındaki çakal adam oldu,
Derdimi kağıda sereceğim ben
Kafkaslardan gelmiş bir soyun,
On Kasımda rüzgar gözü yaşlı eser,
Hürmetine binaen başı önde gezer,
Bir emrine bakar tüm dünyayı ezer,
Bir fırtınaydın sen dünya lideri.
Altın saçlarından yıldızlar akar,
Bir gülüşü olmalı,
Baktıkça su misali akmalı,
Mutluluk dünyasına.
Bir bakışı olmalı,
İçini eritmeli, okşamalı tenini derinden derine.
Bir dokunuşu olmalı,
Seninle bir gözde siyah ile beyaz gibiyiz,
Gördüklerim bu kadar mı seni yansıtır?
Seninle bir vücutta baş gibiyiz,
Yaradana vav, zalimlere elif, dimdik yürürüz,
Sevgi yollarında..
Seninle iki el gibiyiz,
Sonbahar...
Ülkemin giydiği en rüküş elbise,
Baktım etrafa, daldım sessizliğe,
Dalından kopan solmuş hayatlar,
Etrafa dağılmış, toplanmayı bekler.
Çöpteki hayalini arayan ihtiyar gördüm,
Seninle yine başbaşayım,
Bulutlar kapladı her yanı.
Yıldızlarla arama perde ördü,
Şimşeklerin gövde gösterisi,
Doyumsuz bir seyir sunuyor.
Avize misali gökte asılı yıldızlar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!