ilk önce
babam bir ev yapmak istedi
yaptı!
birinci katı yaptı
ikinci katı yaptı
üçünçü katı yaptı
derken
on sekize kadar çıktı
on sekizden sonra
tekmeyi bastı, sarstı…
hadi uğurlar olsun.
on sekize kadar yapmıştı
ama nasıl?
anlamamıştım bense
on sekiz imden sonra anladım ki
gözü parada pul daymış.
halbu ki
onun paraları öz evlatlarıydı
yaşlıydı ama bunak ta değildi ki
yaşılığın getirdiği yaşlılıktan başka
her hangi bir hastalığı da yoktu
Allah affetsin, ne diyeyim başka
Onsekizimden sonra bir kat çıkmaya çalıştım
Zar zor, kafam allak bullak,
Ondokuzu tamamladık
Yermiye kolları sıvadık
Herşey aniden gelişti, pat küt!
kapıları her açtığımda huzursuzluk
açmayacağım desem de
gitmez, çalar kapıları
açarım sıkıntı,
açarım dert,
açarım acılar…
artık açmayacağım,
yok yok kim gelirse gelsin …
bir gün, biraz aradan sonra
yine kapı çaldı
açmadım!
bir kez daha çaldı
açmadım!
pek ısrarlıydı.
Alışmıştım zaten huzursuzluğa
gittim açtım kapıyı
bu kez gelen farklı biriydi
bir müddet sonra anladım ki
aşkmış gelen
sevindim, sevindim…
çok ta mutluydum
şükrettim Allahıma
Fakat çok sürmedi sevincim
Geldi bana ‘oturamam’ dedi
‘Oturmam’ dedi
Garip garip ‘neden’ dedim
‘ev sağlam değil,
Oturamam ben bu evde
sonra başıma yıkılır’ dedi.
oturmadı, oturamazdı ki zaten
ben olsam ben de oturmam harabe evde
bilmem kaç şiddetinde salladı
iyicene sarstı
ve sonra arkasına baka baka gitti
üzülmüş gibiydi
kafam zink zink zink..
kafa kalmamıştı önce
şimdi kalb de kırıldı, bitti…
yıkık dökük, eski, çürük
yermi katlı bir ev.
ne gelen var ne giden
huzursuzlukdan başka.
Aşk’ın da gidişini görmüşüm.
Onunla, o harabe ev ile
aramızdaki tek fark
o yıkılıp yerine yenisi yapılır
bense ölürüm.
...
Bazı küçük ayrı kalmalar
bazen uzaklaşmalar
sevenlerin kalplerinin sevgiye
aşka oruç tutması gibidir.
Anlatılmaz acı ayrılıklar olmadan.
sevgiyi daha iyi anlamayı sağlarlar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!