Açtım ellerimi dualar ettim
Kendimle konuştum deliler gibi
Hasretten tükendim eridim bittim
Yeniden doğarım sen gel yeter ki
Nasıl da bağlanmış yüreğim sana
Buna beddua mı dersin yoksa sitem mi?
Ne dersen de artık umurumda mısın?
Kuruttun sen benim gönül çeşmemi
Sana da bir damla su veren olmasın
Kaldı mı vermediğin başka bir ziyan
Yine uyku tutmadı bu gece
Gözlerim muşmula mahmurluğunda
Uykuyla köşe kapmaca oynar gibiyim
Zihnimde salınan kayıkların demirleri kırılmış
Kimi karaya vurmuş kimi deryada kaybolmuş
Dalgaların pençesindeyim
Hislerim set çekmiş mantığımın önüne
Anlamıyor duymuyor söz geçmiyor gönlüme
Bir bakışın yetiyor kendimi kaybetmeme
Yarım aklıma girip de beni hepten delirtme
Bakma öyle gözlerime kendine meftun etme
Issızına düştüm
Karanlık girdabında çırpınıp duruyorum
Yokluğun balçık oldu sardı her yanımı
Boğulmaya ramak kaldı çok üşüyorum
Bir gül yukardan bir umut uzat da tutunayım
Çek beni kurtar bu yalnızlıktan
Tek bakımlık vuslattı gözlerin
Yıldızlar gibi parlayan, güneşe bakmak gibi
Kör edici
Bir kapıydı karanlıktan aydınlığa açılan
Efkâr sürgününde bir içim zehirdi hasretin
Yağmur saklandı geceye
Gizliden ıslatıyor
Gece karanlığını verdi yağmura
Yağmur ses oldu ıssız geceye
Yine seni düşürdü aklıma
Bu aleni hadise
Sen umulmayan anda gelen rüzgâr
Bahar hüznünü yansıtırken diğer yüzüne
Güneş gibi sıcak pamuk gibi yumuşak su gibi akıcı
Meltemler kadar ılık ve mest edici
Sebepsiz sarsılmaların ardındaki
Garip bir boşluk gibi
Dün mor bahçelerdeydim
Tomurcukların çiçek açışlarını izledim
Toprak kokusuyla sarmalayıp çiçekleri
Ciğerlerime çektim
Bir bülbül sesiydi kulağımı okşayan
Kara gözlerinin ışıkla buluştuğu gün bugün
Ağladığın feryat figan ettiğin ilk gün bugün
Masumluğunun saflığının günü bugün
Bugün senin doğum günün
Yıllar ne de çabuk geçti bak kaç yaşındasın şimdi
İlk günkü masumluğun solmasın gözlerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!