Şu zalim gurbette akşam olunca
İçime bir hüzün çöker ağlarım
Gözler uyku tutmaz gece boyunca
Yorganı başım çeker ağlarım
Gönül özlem duyar bir dost sesine
Mazlum feryat eder duymaz sağırlar
Aç susuz perişan yanar bağırlar
Ağam konağında beyi ağırlar
Tokuştur kadehi çınlasın ağam
Dertliler inlermiş inlesin ağam
Emanet nefesi baki sanarak
Yattın durdun hep nefsine kanarak
Miskin gönlüm ömründeki son şafak
Söktüğü zaman mı uyanacaksın
Sis ve duman bürür gönül dağını
Aşkla yazayım seni
Destanım ey İstanbul
Düşte gezeyim seni
Vatanım ey İstanbul
Seni feth eden Fatih
Sinen yastığımdır kolun beşiğim
Gündüzün gölgemsin gece ışığım
Ben sana hayranım sana aşığım
Sensiz neye yarar şu bendeki can
Canım sana kurban olsun anacan
Yarab şu gafleti al ülkemizden
Şehirler beldeler köyler uyansın
Eksiltme manevi hisleri bizden
Kötüler ey olsun eyler uyansın
Doğsun üstümüze nurlu şafaklar
Bir ayağın Asyada diğeri Avrupada
Senden başka bir şehir varmı iki kıtada
Her köşen cennet senin emsalin yok dünyada
Hiç yaşadım demesin seni görmeyen bir kul
Selam sana cihanın göz bebeği İstanbul
Seni arıyorum karada akta
Sana doğru gelem bir ışık yakta
Şimdi ne haldesin benden uzakta
Acep ağlıyormu gülüyormusun
Seni çok özledim biliyormusun
Yine dalgın dalgın ve buğulanmış
Bakıyor yollara ela gözlerin
Coşkun seller ile ederek yarış
Akıyor yollara ela gözlerin
Gönlünün feryadı ulaşmaz yara
Deli gönlüm sana neler söylerdim
Konuşmayı bilen dilim olsaydı
Şu şirin canımı feda eylerdim
Sevdiğim, anama gelin olsaydı
Dünyaya vermezdim hilal kaşını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!