burnumun yolunu portakal çiçeklerinin kestiği vakitte,
bir enginar tadı bekledim hep ellerinden, tarifi babandan gelen,
ne enginar geldi, ne ellerin, ve o yıl erken geldi, köye şark hizmeti için atanmış, pos bıyıklı, eli tahta cetvelli bir öğretmen gibi son bahar,
gece üstünü açmış ve bu yüzden sabaha üşümüş ve kendine büzgün,
bir çocuk gibi dönüyordu, gelmediğin yollardan gözlerim,
artık kaldırımların, ten sıcaklığından daha serin olduğu mevsimlerdi,
her gülümseme teşebbüsünde gerilen dudaklardan dile düşen ince bir kan tadı,
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta