burnumun yolunu portakal çiçeklerinin kestiği vakitte,
bir enginar tadı bekledim hep ellerinden, tarifi babandan gelen,
ne enginar geldi, ne ellerin, ve o yıl erken geldi, köye şark hizmeti için atanmış, pos bıyıklı, eli tahta cetvelli bir öğretmen gibi son bahar,
gece üstünü açmış ve bu yüzden sabaha üşümüş ve kendine büzgün,
bir çocuk gibi dönüyordu, gelmediğin yollardan gözlerim,
artık kaldırımların, ten sıcaklığından daha serin olduğu mevsimlerdi,
her gülümseme teşebbüsünde gerilen dudaklardan dile düşen ince bir kan tadı,
Yollarımız burada ayrılıyor,
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Devamını Oku
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta