sevgili insanlarımız biliyormusunuz biz çok tüketiciyiz her şeyden tüketiyoruz bizim insanlarımız pek çok şeyi boş boşuna alır ve tüketir mesela ben burdan başlıyarım biz engellerin bazıları fazladan akülü terkelekli sandaliye alır biraz kolanır kenara kaldırır bir başkasını alır ve onuda kolanır bir kenaya kadırır bir başkasını daha alır böyle olurmu sizce bu şimdi tüketici değilmi bir başka engelli kardeşimiz birini alamazken ötekimiz bir kaçtanesini kolanır veya böyle düşünelim satıcılar bile tüketicidir tebosunda akülü terkelekli sandaliyeleri bekletiyordu yani dağtmak varken orada çürümeye mahküm bırakılıyordu her zaman habelerde gördüğümüz gibidir dünya tüketiciler fazlalasıyordu daha da çoğalmıştı neden bizim insanlarımız bu kadar tüketici hale geldi hiç anlamış değilim sadece bunlarda değil yeceklerde kıyafetlerde de öyle biliyormusunuz bazı insanlar depresona girdiğinde alış veriş yaparlar yani kıyafet alırlar marketlere mağzalara akın ederler bir de şudan baş edim ezanelerde tüketici hale geldi bazı hastalara ilaç varsa vermezler saklarlar tebosunda bırakırlar neden vermezler onuda anlamam hasta sevindirmek varken ilaçı neden saklalar ki bu insanlar gidip imaha ederler her memleketede böyledir bizim miletimiz her yerde böyledir mesela her şeyden fazla fazlasını alıyoruz aynısından bir kaçını alıyoruz neden bir tane yerine fazlasını alıyoruz hiç düşündünüzmü hayır düşünmüyoruz fakirlerimiz de var ihtiraçı olanlarda çok fazla onları bulup yardım etmek varken neden hep biz tüketiyoruz bu çok yanlış herkez öyle gençlerimiz yaşlılarımız çocuklarımız hepsi öyleengellerimizde bile bazen biz de öyleyiz nasılmı mesela biz engeller yüremediğimiz için acımızdan bizi ne tatmin ederse onu alırız ama fazlasınıda alanımız var bazı engellerimiz çok daha da arbatır yardım yapmayı sevelim sevgili insanlarımız ben çok severim yardım etmeyi her neyse iste defter olsun boya olsun kitap olsun alırız biz engeller ben mesela resim yaptığım için çok alırım ama israf etmem elbet kolanıyorum bana yarıyor işime bazıları kolanmasada alır biz biliyoruzmu bu defterler kalemler ve kitablar neyle yapıldığını bazılarımız elbete ki bilirler ama ben genede söylemek ihtiraçı duyorum ağaçtan yapılır taktadan yapılır yani ağıcı keseler ve herşeyden geçirilir edilir soyulur kağıt haline getirilir onun yüzünden ağaçımızıda keseler ormanlarımız yok olur israf ediliyor yani daha çok şeyler var anlatacak mesela ekmek çok ama çok tüketiliyor yenmiyor hepsi çöpe neden çpe gidiyor ki onun yerine kızatsanız mesela başka yerde kolansanız her halde yenebilir taş değil ki bu demi yeniliyor yazık ki bizim miletimiz atar yemekleride öyle tökeriz yediğimizden fazlasını yaparız ve kalınca cup çöpe tökeriz onu bulanmıyanlarda var teprem olan yerlerde sokaklarda aç kalanlar çok hiç onu düşünmüyoruz sanırım ben öyle düşünüyorum bir ay aç kaldığımız zaman ancak aklımızda onlar olur neden çünkü aç kalıyoruz o arada bile genede anlamıyoruz bence neden mi çünkü o aç kaldığımız zaman bunu yapıcam bunu alıcam bunu yiyecem diyoruz hepsini alınca akşamda yediğimiz kadar yiyoruz gerisi kalıyor ne oluyor onlar çöpe atılıyor bazılarımız ertesi gün yerken bazılarımız çöpe atar neden esnaflarımızda öyle satıklarını satar gerisinide tökerler iyisini seçsek yardıma muhtaçlara versek olmazmı neden tökerler ki öyle yaparak çok tüketici oluyoruz biraz daha kikatli olmak varken hep israf ediyoruz engeller ve tüm insanlar size sesleniyorum biraz daha dikatli olalım bazı bayanlar evlerini deştirirken perdeleri kotukları hepsini yenise bile atılır ve israf yaparlar böylece biliyormusuuz biz engeller bazen çok öretken oluyoruz bazı insanların yapamıyacak şeyleri yapıyoruz bizim insanlarımız biz engellere başka gözle bakıyorlar bakışları sanki ineliyordu bizi yüreğimiz çok yanıyordu bazen düşünce alıyordu biz ne yaptıkta bunlar böyle bakıyor bize evet sevgili insanlarımız bu yazıyı yazarken çok düşünmedim yaşananları yazdım neleryaşanıyor neleri tüketiyoruz neleri israf ettiklerimizi anlatım
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Güzel deneme;kutluyoruz. Yazmaya devam edin.
yazılarımı okuyun mutlaka
yazılarımı hepsini okumanızı dilerim
selam çok teşekkür ederim size beğendiğiniz için
Anlayana,insan olana bu sözler yeter ve artar...Çok güzel ifade etmişsiniz,Allah her şeyi gönlünüze göre versin.Kutlarım.Selamlar..
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta