Engebeli Sevdamız (Coğrafya)

Coğrafya dersinde biriktirdik
dağ gibi sorunları
Yeyüzü şekillerini öğrenirken
bir,ovaydı çok iyi bildiğimiz
vadi yalnızlığında kızılırmağın uzunluğunu bilemeden
Afrikada ülke başkentleri safari düşlerde karşımıza çıkar
ezber yaparak gezerdik balta girmemiş ormanlarda
Dünya haritasında kaybolurken
Ölçek hesaplarıyla uzak ülkelere gider
bir türlü dönemezdik
haritada yer beğenirken kendimize
paralel sıralarda plato ayrılıklar yaşar
merideyen gerilmeler için de
Ağrı dağından inip Everest'e tırmanırdık
Yüzölçümü farklı farklıydı kitaplarda
nüfus değişir,ihtimalleriyle ezberlenirdi
Tuna nerde doğar, nerede dökülür bilemezdik ama
komşularımızı ezbere sayardık
Jeopolitik konumumuz ise hep sözlü sorusu
anlatırdık ballandıra ballandıra

Doğu anadolu bölgesi gibiydi, hayatımız engebeli
Zigana geçdini ezberlerken dalardık uykuya
hala merak ederim O ülkelerde bizi bilirmiydi
yoksa fındık fıstık sattığımız içinmi önemliydi Tanzanya
kim bölmüştü dünyayı ekvatorla ikiye
üç tarafı denizlerle çevrili balık ithal eden ülkemde
bizden küçük Bulgaristandan
elektrik almanın açıklaması ne?
Mülteci sorularında yedim
Coğrafya hocamdan ilk tokadı
belkide bu yüzden sevemedim
haritada yeşili
demiryolu işaretini
kısacası Coğrafyayı

yıpranmış haliyle gezerdi sınıfları
renklerin en çirkiniydi harita
kah,siyasi takılırdı,kâh fiziki
Yeküreyle oynardık nedenini bilmeden
şimdi anlıyorum beden dersini
sınıfta yapmanın isyanıydı

Coğrafi konumda izbe hayatları yaşarken
kime göre biz neredeydik
Newyorkda saat kaçtı
saatler geri alınırken hangi kurum veya kim hesaplardı
elektrik tasarrufunu
Kıbrıs büyüklüğünde toprağı nasıl kaybetmiştik
rüzgar erozyonu,sel erozyonu derken
kimse anlatmamıştı bilgi erozyonunun zararını

Gümrük kapısıydı üniversite sınavları
pasaportsuz yakalandığımız

bir uçtan bir uca ülkeleri gezerken
sadece bir soruydu coğrafyadan yaptığımız
o da,izohips açıklamalarla iptal edilirken
hiç unutmam o günlerde
bilemediği her soruya şıkları yanlış derdi
eli öpülesi hocalarımız