Şaşarım sensiz geçen günlerimin değerine,
Doldurdum bugün içimi hayal-i cisminle.
Bir bulutun içinde saklı gözyaşlarım.
Her hicranda o bulutu gözlerime salarım.
Gözlerinin derûnunda çekicilik varken
Nasıl baksın gözlerim âlem-i dünyaya.
Bir nazârınla câm-ı gam dolarken,
Nasıl varmasın ellerim ışk-ı şarâba.
Daim çınlar adın bezm-i hüsnde
Bir dem gelmelisin bana,
Koşa koşa, uçarcasına…
Bir dem tutmalısın ellerimi,
Haramdan kopup helâli ararcasına.
Bakışların sözcükler fısıldamalı,
Gözlerinin gözlerime değdiği anlar nerde kaldı,
Nerde kaldı vuslat bahçesinin gülleri?
Vuslat bahçesinin gülleri ki, rûhsarın gibi al aldı.
Al aldı gözlerimden yanağıma inen her bir çizgi.
"Ne bu sitem, gelmeyecek mi?" dediler,
Karmaşık yollarda senin izindeyim
Bu derin labirentin var mı daha ötesi?
Pes ederim sanma, emekleyerek gelirim
Çiğneyecek engellerin var mı daha ötesi?
Saçların bukle bukle tutar belini,
Gözlerim hayalinle zikre dalmış
Özleminle boğulur, var mı daha ötesi?
Gündüzüm, gündüzünsüz ağarmış
Bu hasret âhının var mı daha ötesi?
Geceler hep mi matemdi, hep mi keder,
Ne çok bekledim seni.
Haziranda bıraktın beni.
Uzunca bir süre doğmayacak bir güneş batıyormuş
Biz yürürken vedanın kollarına,
Özlem şarkısı çalınmaya başlamış.
Giderken sessizce bitmesin dediğim yolun sonuna
Sonbaharı hatırlatan hüzünlü, uğultulu eylül...
Artık son bulsun hüznü, şakısın bülbül.
Sılası Kaf dağındaydı o ela gözlü yârin,
Dağları deldi vuslat bugün, derin derin.
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.
Sessiz adımlarının edası çınlatır kulaklarımı.
İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı.
Gözlerindeki umudun nağmesi doldurur etrafımı.
Yazacaksa kalem, kağıda birkaç mısra
Senden olsun yazılanlar okunsun sana.
Uzaklardaki, ufka saklanmış gözlerinden n'aber,
Gözünden gönlüne giden yolda bana bir şerit ver.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!