Vanlı 9 çocuklu bir ailenin en küçüğüdür Enes. Van da doğan Enes ön çocukluğunu Çukurovada geçirmiş Van'a ise 15 yaşında dönmüştür.Mezopotamya ve Çukurova arasında ki farklılıkları düşünen Enes ezilen toplumun yaşadıklarını anlatmak için şiire sarılmıştır. Bunda yaşadığı imkansız aşkın da payı büyüktür. aşk onun için imkansızdır çünkü sevdiği kadın asla ona sevgi göstermemiştir.İşin özü canlar şair aşıktır ama kavuşamamıştır
Bir avuç kelime doldu bir bavula
Gömesim var bavulu bir metre toprağa
Utanırım kazamam
Görürsem bir Eylül tebessümü
Sığarım tabuta
Her yeni gün sonsuzmuş gibi karşılanır
Her kurulan cümle sonuçsuz
Oysa nihayeti bakîdir hayatın
Ve her kurulan cümle acı tatlı bir sonuç barındırır sinesinde
O sebepden ötürü
Masamı hayata benzetirim
Boş kâğıtlarım yeni yaşantıları temsil eder
Kitaplar aydınları
Okumadıklarım
Günümüz aydınlarını
Masanın tahtasına karalanan sözler
Dalgalar savaşıyor birbiriyle
Güneşin şavkı vurdukça
Daha bir hırslanıp
Daha birinsafsız çarpıyorlar
Sahilin suçsuz taşlarına
O insanları gördüm
Yürüyorlardı topluca
... Kanatsız uçan kuşlar misali
Geriye, geriye bakıyorlardı bir yandan
Ölümün her an peşlerinden olduğu endişesiyle
Gökyüzünün eşsiz güzelliğine şirk midir gülüşü?
Kıyas yapılabilir mi bir faninin gözleri cennetle?
On üç müdür kaderim?
Uğursuzluklarla yarışır
......Git
Karanlıklar sarsın penceremi
Ayrılık mıh gibi kazınsın kalbime
......Git
Etimden et koparırcasına
......Git
Gökyüzüne uzak kaldım
Sırtımı yaşlı bilge çınarıma
Yaslamayalı bir hayli oldu
Bırak
Bedenim tutsak olsun
Sakin bir gün.
Ölümsüzlük hissini havadan temizleyen bir sis var.
Takım elbiseli memurların kundura seslerine eşlik edip şarkı söylüyor çocuklar.
Herkes mutlu.
Elektrik tellerinde ki korkusuz kuşlarda.
Ruhum
Gençliğim
Memleketim
Pütürlü duvarlarıma
Bölücü, tehlike dolu sözler karalıyorum.
Memleketin en ücra köşesinde unutulmuş bir çırağın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!