Ölüm değildi korkumuz
Ayrılıktı her şeyi korkunç yapan
Hiçbir şey ayakta tutamazdı bizi
Tek güç vardı her şeye kadir olacak
Yitirmeden önce sevgimizi
Bütün elbiselerimi giydim bekliyorum seni,
Güneş tam tepemde elbiseler üzerimde,
Ne ısıtıyor elbiseler ne günümü aydınlatıyor Güneş.
Üşüyorum yorganlar yetmiyor Güneş ısıtmıyor beni.
Hep üşüyorum, ürperiyorum
Ya eksik bir şey var,
Bir parkaydın yaz kış sırtımda
Ne soğuğundan şikayet ettiğim
Ne sıcağından bezdiğim
Taşlı bir yoldun çıplak ayak yürüdüğüm
Ne sivriliğine vardı sözüm
Emek verdik sevgi, saygıdan önce
Leyleklerden gelmedi aşkımız; canımızdan candı.
Vedaya gerek yok, gitmek isteyene yol her zaman vardı
İstikbal beklenmez kalandan, gidenden
Nafile artık gelse kelimeler bir araya, biz gelmedikçe.
Anılardan topluyorum seni,
Her köşe başında ya sen varsın ya sensizlik,
Yapbozun son parçasıydın,
Vakit geldi..
Ateşe veriyorum seni,
Gökyüzünde bekle beni.
Koca bir sahne, oyun bir aşk yapıt,
Ceza yok, ama salon seyircisiz,
Alındı son nefes kaldı mı yarım.
Sandıklara kaldırıldı, elden düşme aşk;
Bir beden büyük bu aşk, üzerinde emanet,
Ben bu gece doğmuşum.
Kimse görmez beni,
Yarin gözündeki ışık benim.
Kays'ı mecnun yapan Leyla sanırlar,
Mecnun'u çöle düşüren benim.
İlk müridim Adem derler,
Adaletin terazisi kadar adaletsizdik birbirimize
Kefeye ne koysak dengeleyemedik sevgimizi,
Aşkımız kadar nefretimiz de ağırdı,
Tartamadı kantarlar bile.
En güzel sözler hafif kaldı aşkımızın resmini çizmeye,
En kötü sözler söndüremedi sevgimizin küllerini.
Dilenciye aşkımın kırıntılarını verdim
"Bunu alamam çok" dedi.
Bir dilencinin edebine mi yanayım,
Yitip giden aşıma mı?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!