Şimdi düşünüyorum da;
Meğer ne de zormuş ayrılık
Meğer aşıkmışım gözlerine
O hiç konuşmadığını kantin köşelerinde
Günün en güzel yerinde
Yeni bir nesil yetişiyor
Atasından habersiz ileri yürüyor(!)
Batıdan doğan güneşe seviniyor,
Çıplaklığıysa uygarlık görüyor.
Kimi görsem zulme ortak oluyor,
Kırgın ve yorgun birini düşün
Sonra onu zirvenden düşür
Onu sarsan da artık üşür
Üşüyorum yak ateşi
Şu halim andırıyor bir keşi
Gün gece geçiyorlar peş peşe
Aylardan Kasım ve en büyük yasım
Yine, yine bugün de yalnızım
Her gün biraz daha ıssızım
Aylardan Kasım ve yine yalnızım
Sanki haykırıyor sensizliğimi bulutlar
Bir şehir ol sevgilim
Mesela; İstanbul gibi
Boğazın kuruyana dek seveyim seni
Bir ay ol sevgilim
Mesela; Ocak
Bilmezdim kelimelerin bu kadar kifayetsiz olduğunu
Bilmezdim papatyaların kelebeklerden habersiz solduğunu
Görür gibiyim ansızın yanıma geldiğini
Bilmezdim seni sevdiğimi bilmediğini
Kafam hafif dumanlı
Her satırda seni yazıyor kalemim
Yalnızlığım artık tek sitemim
Bir yağmur ol gel yüreğime
Bu kalbi sana vereyim
Ağlamak çare değil dertlerime
Bu karlı gecede kaldırımlardı sırdaşım
Sokak lambası aydınlatıyordu düşlerimi
Sigaramın dumanı ısıtıyordu gülüşümü
Bugün kar yağıyor sevgilim
Senin yokluğunda titriyor ellerim
Gerçekten bahane miydi sonbahar?
Bıkmış mıydı yaprak ağaçtan?
Yağmur buluttan?
Nasıl olur da terk eder?
Onsuz olmayacağını bile bile
Gel biz seninle hiç ayrılmayalım
Kalem tutmuyor ellerim
Anlatamıyorum derdimi kağıda
Kötü de değilim, hissizim
Gülmek gelmiyor içimden
Haykırasım var adını dağlara
Tuz bastım gönül yarama
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!