köşe başları, otobüs durakları, ona benzeyen insan saçları...
belki büyük bir çığlıkta, belki küçük bir fısıltıda, belki hayin bir anıda
belki karşına çıkar diye, belki sana ağlar diye, belki kokusu son kez her yanı sarar diye
sanki aldığın her nefesde arzuyla yanındayım der gibi
umutla köşeye bakarken, onun evinin önünden geçen otobüsü beklerken
ona benzeyen insana yaklaşıp yolunu uzatırken
Varlığın lahzamda yaşayan
Yokluğun harflerinin bittiği an
Sensizlik çığ gibi üstümde
Varlığın ezelden kalma: içimde
Sessizliğin ne büyük çığlık
Bakınıyorum umutla ufuklarıma yine mi yoksun diye
Asılıyor yüzüm kuş olup uçmuşsun, yoksun
Bakıyorum kalbinde bana küçük bir yer var mı diye
Unutmuşsun hani nerde eski sen, yoksun
Yine affeder beni diyorum kendime
Yarınların kıyısında, aşkın nefes sesleri arasında
Hasret bayatlayıp yerini mutluluğa bıraktığında
Belki de en güzel şey bu lahzanın adını bilmemek
Ya da en güzel şey artık yokluğun tadını bilmemek
Necatın yumruğunu sıkması artık gerekmiyor
Şarkılar dilimde akıp gidiyor
Bir yeni söz eskisini unutturuyor
Biri diyor nazlı güzel
Öbürü; çirkin şey almasın seni bir başka el
Bu gün dilimde bir melodi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!