Savrulmalar
Tarih yazının icadıyla başlar. Yalan da öyle. Söz uçar, kalanlar yanılsama olur. Kağıtların tılsımlı yatağına çıplak girmeyin. Sezginize bürünün. Belgelerle konuşmak üstünlük değildir.
Kaleme sordum: Yazılanlar doğru mu? Yazdı ve uzaklaştı, dedi, bunları yazan. Kalem ki bir kaldıraçtır; yazdıklarımı kanıtlamaya kalksam kendi kağıtlarımın hamalı olurdum. Bir türlü sonu gelmeyen işkence: Sysiphos’un yuvarlandıkça tepeye taşıdığı kocaman kaya gibi.
Öyleyse yazarak doruğa erişilmez. Doruk, doğruluktur. Sözlerin uçan halısına tutunmak gerekir. O zaman bütün dorukları kuş bakışı görürsün: Enel Hak!
“Kaleme ve yazdıklarına ant olsun” * ki Enel Hak ile sözü savunmak arasında gizli bir ilişki var! Dudaklarımın arasında bu yüzden toplu iğneler. Bu yüzden herkesin yüreğinde bir ince kafes. Gerçek mi? Nerede? Nasıl? Kim? Hangisi? O mu? Ben miyim?
İddia makamında fısıltılar... Korkuyorum; ya düşerse iğneler! Bana bir kalem gerek; esnek ama kırılmayan. Ki tepeden tırnağa hurufata bürünsün gövdem. Yazmak, susmaktır çünkü; iç deniz gibi bir şey.
Yazdım ve arındım yalanla, dedi bunları yazan. Suçum büyük, taammüden.
İlyas TunçKayıt Tarihi : 11.10.2018 13:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İlyas Tunç](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/10/11/enel-hak-5.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!