Yetmedi sana doğru akmaya benim gücüm,
Ummandan arta kalan bir damlaya say beni.
Bu ayrılıkta ey yâr var mı ki benim suçum,
Ya giyindir kuşandır, ya çırçıplak soy beni,
Bu yerlerde üşürüm ateşine koy beni.
Kelâmına can feda gönül kubbemde sesin,
Saatlere dur dedim sedânı duymak için.
Gözünden mi düştün sen bu dünyaya firdevsin;
Geceden yıldız çaldım saçına koymak için,
Uykuları uyuttum ben sana doymak için.
Çin-i Maçin de olsa bildirsen adresini,
Demir çarık eskisin yanına varayım da.
Kaknus’a emanet et o ergânun sesini;
Yeter ki kıvılcım ol şu köhne sarayımda,
Varsın kül olsun dünya ben sana yanayım da.
Başka âşık tanımam benzetme beni ele,
Tarihler yazmış mı hiç kor ateşle yağan kar.
Aslı ile kül olmak ne vermiş ki Kerem’e;
Tüm âşıklar yoruldu yarı olmadan yol yâr,
Ferhat candan vazgeçti, Kays’ın işi âh u zâr.
Bir çılgınlık anında Hallac’ı kıskandırıp,
Tel tel soydum derimi, tenini giydir bana.
“Enel Aşk” diye diye engelleri kaldırıp;
O sevgi celladının adını bildir bana.
Ha ayrılık, ha ölüm, ikisi de bir bana.
Kayıt Tarihi : 19.10.2012 14:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!