Endülüs'üm. Şiiri - Abdullah Yaşar Erdoğan

Abdullah Yaşar Erdoğan
516

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Endülüs'üm.

ENDÜLÜS’ÜM

Miladi yedi yüz on bir, gemiler yüzdü,
İspanya’ya tebliğ etme yolu göründü,
Dağ, taş, deniz İslamiyet nuruyla güldü,
İlk harcın da böyle atıldı Endülüs’üm...

Tarık biz Ziyad, İspanya kıyılarında,
Asker şok olur, gemiler yakıldığında,
“Dönmeye değil, kalmaya geldik buraya”
Tarık’ın sözünde devleşen Endülüs’üm...

Halk adaleti, İslâm ile tanımıştı,
O halk, Müslümanları bağrına basmıştı,
Halk, İslâm’ı öğrenip gün gün yaşamıştı,
Temelin güzelde kurulmuş Endülüs’üm...

Asırlarca böyle mutlu bir düzen oluşur,
Alemde de Endülüs ilmi konuşulur,
Endülüs ki; dünyanın merkezi olmuştur,
Sekiz asır başı dik duran Endülüs’üm...

Bin dört yüz doksan iki, Endülüs’ün sonu,
İslâm’ın Gırnata’da kesilmişti yolu,
Ağlayan Abdurrahman’ında bükük boynu,
Tarihe şerefle yazılan Endülüs’üm...

Endülüs, İspanya Müslümanları denir,
Sekiz asır İslamiyet’le gürlemiştir,
Zamanının ilim merkezi bilinmiştir,
Dünya ilmine de yön veren Endülüs’üm...

Bir anda Müslüman nüfus ki, buharlaşmış,
İlk önce din adamlarına zulüm yapılmış,
Kitaplar da toplatılıp hepten yakılmış,
Küller içinde silinmeyen Endülüs’üm...

İkna odalarında Mü’min çile çekmiş,
İkna olmayanlarında kellesi gitmiş,
Çocuklar evlatlık, kadınlar köle edilmiş,
İnananlar da çile çeker Endülüs’üm...

Çocuklar vaftiz edilerek soyutlanır,
Haçlı ruhuyla onlara din aşılanır,
Eğilmeyenlere zindan hayatı vardır,
Senden sonra özün perişan Endülüs’üm...

Evlilikler gayri meşru ilan edilmiş,
İsimler baskı zoruyla değiştirilmiş,
Domuz eti verilip, içki içirilmiş,
Dili, dini yasak edilen Endülüs’üm...

Camiler kiliseye çevrilip bozulmuş,
Hamamlar yıkılmış, yıkanma yasak olmuş,
Ağır vergiler altında halk boğulmuş,
Davası yok edilen şanlı Endülüs’üm...

İspanya Krallığı gelecekten korkmakta,
Bir yol bulup Müslümanları dağıtmakta,
Dağıtır Mü’min’i Fas, Cezayir, Afrika’ya,
Özü de yok edilen şanlı Endülüs’üm...

Müslümanlar, fethinde tebliğde bulunmuş,
Halklar onlara özenip tabi olurmuş,
Haçlı zihniyetinde zulüm doruk bulmuş,
Eserleri de yok edilen Endülüs’üm...

Senden sonra İspanya tamamen bozuldu,
Fiesta ve festival var deyip soyundu,
Hayvanları öldürmek ise moda oldu,
Dini, dili de yok edilen Endülüs’üm...

Bizlere düşen seni yad etmek diyoruz,
Sahip çıkılmazsa vatan, gider diyoruz.
Abdurrahman gibi ağıt istemiyoruz,
Özümüze sahip çıkmalıyız yiğidim...

Zulüm her daim dorukta kol gezer oldu,
Tarihte nice devlet zulmüyle boğuldu,
Dünyanın sisteminde inanmak suç oldu,
Zulme boyun eğmemek gerekir yiğidim...

Sistem aynı çalışır zulmeden çarkında,
Aklı selim olanlar da elbet farkında,
Zulmeden zalimler yoktur senin soyunda,
Sen özünü iyi bilmelisin yiğidim..

Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan

Abdullah Yaşar Erdoğan
Kayıt Tarihi : 9.9.2006 20:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Not: Bu şiir üzerinde çalışmalar yaparken. TRT-2’de 09. 09. 2006 tarihinde akşam üzeri saat 19’da başlayan İspanya’da Müslüman İzleri’ni izleyince etkilendim. Orada Avrupa’ya kültürün “k”si gelmemişken Endülüs (İspanya) , kültürün doruk noktasına varmış. Tıpta açılan çığırı anlatan Cerrah, o günlerden bahsederken, “O dönemim ilim adamları sayesinde Avrupa ilmi tanımıştır” diyor. Avrupa o güzel ilim kültürüyle 500 sene sonra tanışmış. Bugün orada olan eserlere bakınca insanın içinde tarifi imkansız bir burukluk oluşuyor. Bugün gerici saydıkları Müslümanlar sayesinde dünya ilimle tanışmış, Cordoba gibi bir şehir, dünya merkezi olmuş ve bunu başaranlarda Müslümanlar olmuştur. I. Abdurrahman’ın Cordoba’ya yaptığı eserler göz kamaştıracak şekilde ayakta duruyor... Bir belgesel olarak seyrine doyum olmuyor... İtiraf etmeliyim ki, orada yok olan bu büyük medeniyeti tarif etmekte zorlandım. Çünkü kelimelerin kifayetsiz kaldığını gördüm...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Abdullah Yaşar Erdoğan