Dünyanın metnini yalayıp yutsan,
Amelsiz ilimden hayır bekleme! ..
Hani derler ya: “Ağzınla kuş tutsan,”
Amelsiz ilimden hayır bekleme! ..
Söz ile saraylar kurar ve yıkar,
Gün gelir sözünden dost bile bıkar!
..
Beynimdir Hıçkıran Ben Değilim ki
1/:
Gündüzü büzülüyor o ilk gecemin
Al sayfalar duruluyor üstüme
Rüyam çalıyor uykularımı
Ruhum hıçkırıyor ağlıyor dudaklarım
Küf yağıyor hüznün ekseriyetine
..
Ey umut...
Biliyorum mahzunsun
Hüzün dağlarında
Bekleyen sızısın
Kar yağsa, boran vursa
Sabreden hicransın
Sevdasına meftun
..
sen durup Yesrib oluyorsun
şehrin en işlek caddelerinde
ben hicret heyecanı içinde bir Peygamber
soluğundan yakalayıp Cebrail gibi
"oku diyorum, oku "
sen durup Hucr oluyorsun
..
BİR DOST BİZE KIRILMIŞ
Bir dost bize kırılmış
Derdimi bölmez oldu
Bilsem neden darılmış
Halimi bilmez oldu
Kar olsa erir geçer
..
''Üze teŋ ri basmasar asra yir telinmeser,
Türk bodun iliŋ in törüŋ ün kim artatı udaçı erti."
Bilge Han söylüyor; Ey Türk,
Şu gökte yer çökmedikçe.
Yurdumuzu etmeyiz terk,
Altta yer delinmedikçe.
..
Mor ışık nasılsa yalnızlık öyle
Buzdan heykellerin sıcağı gibi
Dehlizsiz uykuya uzansam şöyle
Uyanmaz gecenin saçağı gibi
Riyakâr yüzlere selam verince
Gözleri kapayıp sustum derince
..
bir eylül sabahı çalmıştın kapımı
belliki yanlızdın tıpkı benim gib
bir sığınacak dosta ihtiyacın vardı belli
ağzımdan ilk çıkan kelime şimdi aklımda
hoş geldiniz bu fakir haneme buyrun buyrun
geçin içeri derken anlıyordum
içinizdeki korkuyu
..
Benim dertli halimi sorma sakın güzelim
Ben zaten yıllar yılı mutluluğa ıraktım
Benim için kafanı yorma sakın güzelim
Bundan sonra rahat ol, seni sana bıraktım
Saçma sapan sözlerle canını sıkmam artık
Ağlamaklı gözlerle dünyanı yıkmam artık
..
Kim bilir belkide bilmiyorsunuz
Gönlünüzden geldiği gibi kal ediyor ve aksediyorsunuz
Ruhunuz ne kadar dingin, hassasiyetiniz fevkalade ergin,imrendiyorsunuz
Ne kadar isterdim, sevgi nazarıyla nefeslenemeyi, hiçgerilmeden tebessüm etmeyi, ne kadar zarif öğretiyorsunuz
Tabiat olarak poyrazın çocuğuyum
..
yarını yarına ek
eline yaz sevdayı
çizgiye çizgiyi çek
diline diz sevdayı
özlemi düşür düşe
işinde kalın kuşe
..
Evet, belkide haklısın
Farkındalığın adına sitem etmekte kararlısın
Ne kadar rahat olsam, gamı bir kenara bırakıp avunsamaldanırım
Endişe içinde olmak varken, dikkati ihmal etmeden, nezaketlidavranmamı umardın
İnsan hevesin değil
..
Denge
19 Mayıs 2008 günü sigara yasağının başlamasından aylar öncesinden bir endişe, bir telaş vardı toplumda. Sigara tiryakileri yasaya uyum sağlamakta zorlanacak sarılıyordu. Bugün ise; üzerinden bir ay bile geçmeden tüm medya, gazeteler şaşkına dönmüşçesine, halkını bilmez-miş, tanımazmış gibi utanmadan “ TİRYAKİ USLU ÇIKTI” diye, manşet attılar gazetelerine.
Benim de içimden “ Vah beyim vah sen, Türk vatandaşını yeni mi tanıyorsun “ diyerek, onları kınamak, ayıplamak geldi. Türk Milleti’nin insanını sizler tanıyamamışsınız beyler… Ayrı dünyalarda yaşadığınız, ne kadar da belli oluyor. Eğer ömrünüzün birkaç ayını, birkaç yılını lütfedip de onun dünyasında, onun mekanında, onun hayat şartları ile onun kanun, hukuk, örf, anane ve geleneklerine olan saygı ile uyumunu birlikte yaşasaydınız, böyle bir şüpheniz, böyle bir tereddüdünüz olmazdı. Ama nerde? Onlar ayrı alemde, siz başka dünyada, başka koşullardasınız. Elbet onu tanımayacak, bazı konulardaki hassasiyetini ölçemeyeceksiniz. Bugün birçok devlet kuruluşumuzun, hatta B.M.M.nin dahi o sade vatandaşın gerisinde olduğunu, her bakımdan halkının çok gerisinden gününü değerlendirip, yaşadığını nereden bileceksiniz.
Hiç dikkatinizi çekti mi, soruyorum? Güya memlekette toplumsal sınıf ayırımı yok diyorlar, öyle değil mi? Allah billâh için söyleyin. Var mı sınıf ayırı mı, yok mu? Elbette var… Bal gibi var. Hem de çok bariz şekilde var. Neden otellerde iki yıldız, üç yıldız, dört yıldız, beş yıldız vb. ayırımları var. Sağlık Karnelerinde neden 2 inci, 1 İnci sınıf vb. Memurlarda neden kadro derece ayırımı var? Sorun, araştırın, hastaneleri ele alın. Gidin, bakın ayırımı orada gözlerinizle görün.
..
Sevdası gönlüme,sarılmış ilaç
Yar denilen ateş,tükenmez tende
Denize düşünce,atılır kulaç
Umudun telaşı, bitmez bedende
Sevgiyi koymuşsun,yarin tenine
Acıyı oymuşsun elin itine
..
Meleklerde ağlar yeri gelince
Kızarıp kalmasın yağmur gözlerin
Sevmeyi bilmeyen biri silince
Bulutlu olmasın yağmur gözlerin
Ağlarken acılar vurunca dışa
Üzülme dökülen bir avuç yaşa
..
Göklere, yerilinyüzünüle ve
Dağlara sunulunduk.
Onlar yüklenmekten çekilindiler.
Endişe düşülündüler
Fakat inilinsanılın
Onu alınılındı, yüklenilindi.
Buyurulunması, hadisenin
..
Yürekler hoplattım ödler kopardım,
Gönlümün bitmeyen savaşlarında…
Isıtır pişirir dürüm yapardım,
Sevgi sofrasının lavaşlarında…
Halden anlar oldum hem biliyordum,
Nemlense gözlerim hep siliyordum,
..
Hassasiyet ve edep
Kalbin irfan sığasından nükseden suhulettir
İnsan ne kadar akıl ve irade bakımından ehliyet sahibi olsa da
Kemali yet ve erdemlilik bakımından mevki edinmesi en zaruri hakikattir
..
Deniz kenarlarının süslü evleri yâni
Süssüzü de vardır a
Zenginlerde bir merak
Şu yalı bu yalı diye
Aman Ya Rabbi
Nihayet deniz kenarı
Bunlar hiç çocuk büyütmeyecekler mi acaba
..
Çok geç kaldım yarına ezildim zamanlara
Artık hiç bir güvenim kalmadı insanlara
Bir neden arıyorum bütün yaşananlara
Yaşanmış yaşamları yaşamaktan yoruldum
İnandığım değerler kalkmışlar tedahülden
Yazdığımız isimler silinmişler sahilden
..