ENDİŞE ŞİİRLERİ

ENDİŞE ŞİİRLERİ

Evrim Evrensel

Gönlümün Mihmanı Sensin
Yar böyle nere gidersin.
Sanma ki ayrı bedensin,
Yar böyle nere gidersin.

Bir yan gider bir yan bende,
Yok olmaz sevda gidende,
..

Devamını Oku
Hatice Eser

beni bana bırakma
sakın o hatayı yapma
ben artık tek başıma
hükmedemiyorum
ben senden başka
birşey düşünemiyorum
aciz değilim
..

Devamını Oku
Tülin Hatipoğlu

Nedir Özgürlük?
Sonsuzluk mu?
Yoksa,demir teller arasındaki aydınlık mı?
Yoksa bir avuç toprak mı?

Yada tutsaklıktan çıkmak mı?
Sevmek mi delicesine..
..

Devamını Oku
Engin Kaya

Kıvranır şu gönlüm kederde gamda
Yolları beklerim gözlerim camda
Ağlamak isterim ağlayamamda
Döner bağrım taşa akşam olunca

Rüzgarsız savrulur ömür harmanı
Yaralarım kabul etmez dermanı
..

Devamını Oku
Eyüp Gergin

Dondurmacı geçmedi mahalleden bu sabah..

Birinden iki diğerinden bir derken, beş kuruşu anca bir araya getirdiğimiz halde, adam başı iki kuruştan toplam on kuruşluk dondurmayla bizi sevindiren adam yoktu piyasalarda.. Çocuktuk belki, dondurma da güzel şeydi hani; lakin alışmıştık o yüreği güzel insana.. Neredeydi, ne olmuştu, çocuk aklımızla anlayamıyorduk.. Ve anlayamadıkça, bir gün bu anlamsız kalabalıkta kaybolacağımızı hiç ama hiç bilmiyorduk..

Bizim mahallenin insanı alıştı mı bir şeye vazgeçmesi zordur.. Yan komşu çamaşırını hep salı günü yıkar, salı günü yıkadığını çarşamba ütüler, çarşamba ütülediğini perşembe dolaba dizerdi.. İnanın hep böyleydi.. Yeşil renkli apartmanın oturanları arabalarını bir türlü doğru-dürüst parkedemezlerdi; çünkü alışmışlardı gelişi-güzel nefes almaya.. Bakkallın üstündeki evde oturan adam, sigarasını hep başka bir yerden alır; ama karısı her gün öğle saat ikide o bakkaldan iki ekmek alırdı.. Ama hep iki ekmek; hep saat ikid, ne bir eksik ne bir fazla.. Çünkü herkes alışmıştı sanki her bir şeye..

Elli kere kovulduğumuz halde, her gün aynı evin önünde top peşinde koşturur, ve her gün o aynı azarları işitir,kovalanır; kovalandıkça kaçardık ama hiç bir zaman korkmazdık insanlardan.. Taa ki büyüyene kadar..
..

Devamını Oku
Engin Kaya

Ömür defterinden bir sayfa daha
Karalandı dostlar iyi seneler
Yaşamla aramız bir fersah daha
Aralandı dostlar iyi seneler

Dedim yeni yıla mutlu gireyim
Tüm insanlık için buydu dileğim
..

Devamını Oku
Atiye Danış

-Ne yazık ki Vatan topraklarımız ardın sıra satılıyor susuyoruz...
-Atatürk'ün devrimleri gereksiz ve tartışmaya açık deniyor susuyoruz...
-GSMH nın % 83'ünü belli bir kesim zıkkımlanıyor/aralarında pay ediyor susuyoruz.
-Bir kısım vatandaş muhteşem bir servet/saadet zinciri ile yaşarken....öte yandan ekmek uğruna bedenini satanlara fahişe diyor ve yine susuyoruz..
-O diğerleri alenen hayasız/ahlaksız/her gece başka kollarda/alkol-uyuşturucu ve fuhuş batağında olmalarına rağmen...SOSYETE diyor yine susuyoruz..
-Birileri Dubai/Mayami/Londra/Paris'i yol geçen hanı yapıp akşam yemeği için gidip dönerken; Diğer yandan milletim çöplükten beseniyor gecenin karanlığında pazar atıklarını topluyor ki gören olmasın öyle ya yine de onur taşıyor ama susuyoruz...
-Birileri 73 milyonun sırtından hayasızca geçiniyor hammar jipler/caprio BMW ler /XM-10 lar/Pors larla gezer tozarken...diğer yandan işe gitmek için 1 ytl yi zor bulanları görüyor ama susuyoruz..
..

Devamını Oku
Kazim Öztürk 2

Ülkemde misyonerler varmış,
Gençleri Hıristiyan yapıyorlarmış,
Allah’a yönelmekten alıp,
Ateizm’e atıyorlarmış!
İnciller arasına dolarlar koyup,
Tatlı vaadlerle kandırıyorlarmış!
Onu sen benim külahıma anlat,
..

Devamını Oku
Fatma Atalay

Erkenden çökmüş sessizlik,
--------sıradan bir günün akşamına...
Bu şehir uyumuş,
------ormanlar uyumuş
--------ve uyumuş bu şehrin sahipleri.

Yağmur bile zalim,
..

Devamını Oku
Necdet Erem

Rahmete sırt dönerek, gaflet narına yanan,
Nefis ile şeytanın, yalanlarına kanan,
Akıbeti görmeyip, gaflet yoluna dalan,
İnanmış olsa bile gerçek mümin olamaz.

Aklıselim gerçeği, sonunu düşünmektir,
Ceset libasın giyip, dünyada görünmektir.
..

Devamını Oku
Altay Taşkın

Hür vatanımda mutluyum yaşadıkça,
Ormanlarımda oturup ağaçlarıma baktıkça,
Sularım çağlıyor ırmaklarımda bembeyaz köpüklü,
Sarılabiliyorum toprağıma o mutlu, ben mutlu.

Yaşamak budur vatanımın hür bağrında,
Kalbim rahat çarpıyor endişe yok onda,
..

Devamını Oku
Tayfun Bulut

Hayal


Çocuk büyürken hayalleri de büyüyecek sanır
hep bir gün sonrasında gerçekleşecektir
hep sonraya ertelenir
Masum isteklerin gerçekleşir belki ama tadı başkadır
..

Devamını Oku
H Yusuf Şahan

Et satar et
Ne kasaptır
Ne de celep
Ona derler
Hayat kadını
Tatmadan unutmuş
Hayatın tadını
..

Devamını Oku
Kubilay Demirkaya

Sadık bir güvence dersen gönülden,
Keyfine muhabbet katınca güzel!
Farkına varıp ta engin gücünden,
Yıkılmaz saf dünya kurunca güzel.

Öyle bir dünya ki tarifi çok zor
Yeri kuş tüyüyle yapılmış dekor
..

Devamını Oku
Rahmi Vidinlioğlu

Gözkapaklarıma yapışıp gözbebeklerimden içeriye akan
iflah olmaz paranoyaya teslim ederken bedenimi,
yağmur çiseliyor kısacık saçlarıma…
Ve kısacık etekleriyle dört dönüyor etrafımda küçük kız çocukları…
Hepsinin de saçlarına yapışıp kalmış yaklaşan fırtınanın korkusu…

İnce ince damıtılıyor karanlık, atmosferin ücra köşelerinde
..

Devamını Oku
Necdet Erem

Hayat sırtta ağır yük, ölüm vermez endişe,
Hikmetini bilenler, bilmem ne der bu işe.
Akıl erdiren var mı, bu geliş ve gidişe,
Gelenler az kalıyor, gidenler geri gelmez.

Gaflet keser yolları, cehalet veriyor gaz,
Aklımıza gelmiyor, ne namaz nede niyaz,
..

Devamını Oku
Bayram Kaya

2-]Hatta bunlara bağlı olacakla, mülkiyetçi yeni yaşamdaki ilk girişmelerin emeğe sahip çıkılmasıyla, ortaklaşa olandan yararlanmanın sonucu olan ortak beslenme ve ortaklaşa cinsel sağlayış, ortadan kalkınca; bir anda kadınsız ve erkeksiz de kalınmanın sorunları, aklın kavrama alanına yeni girmişti!

Ortaklaşa olan cennet bitmişti. Tabi bunlar bir günde olan, birden olan durumlar değildi. Niceliklerin birikmesi sorunun geniş kitlelerce algılanmasına bağlı, sürekli gel git yapan durumlardı. İşte girilen bu yolun makulü, şimdiki cennetten çıkma, cennet erbabına nasıl aktarılacaktı!

Ortaklaşa ilişkileri tadarak büyümüş; bu baskıyı iliklerine kadar hissetmiş kitleler; şimdi bireysel olanın sahiplenmesini akılca anlaya bilirler miydi? Ya da tersten soralım. Şimdi cennetin koruyuculuğu yoktu. Bireysel emeği oluşturamayanlar ne olacaktı? Ne olmuştu da, bu hale gelinmişti? Ya hep aç, ya hep tok bir dünyadan; birilerinin hep tok, birilerinin de hep aç olduğu bir dünyaya adım atılmıştı. Daldaki bir meyve, tutulan bir kuş, yapılan bir av eti hepsinindi? Şimdi nasıl oluyordu da, bunlar birilerinindi?

Süreç, göz açıp kapayana değin, akıl edene değin; olup bitmişti! Kadının cinsel fetişti çekiciliği, erkeği yenmişti! Böylesi aldatılma sonunda, insan cennetten kovulmuştu! Bu bir grosteski nedendi. Aslında burada insanın (kadın ve erkeğin) ortaklaşa yaşama göre insanın; yeni yaşamla lüks ve rahat yaşama varmanın ayırımını görmekle, gözü açılmıştı. Cennetin bilmezi olan âdemlerin gözü, cennetin dışındaki bilme ile açılmıştı. On binlerce yıl süren tek düze sosyal birlikti komün yaşama göre, şimdiki hırs ve tamahın, egoizm çekiciliği vardı.
..

Devamını Oku
Oyhan Hasan Bıldırki

Dün, uzak bir gündür ötede
İşte bugün, sımsıcak avuçlarımda
Geçmişle gelecek, yarınlarda buluşacak
Belki de tenhalarda menhalarda kavuşacak
Kalıpsız gerçekler korkutur beni
Umutlarım gerçeklere teğet geçiyor
Her şeyin merkezinde olmak, felâket
..

Devamını Oku
Hamdi Oruç

Devrik Tabutlar


Şair misin "ağlamak " kaderindir...

Dağlar yıkılıyor yüzünde şairin
Küçük kıyamettir bir yaprağın düşmesi...
..

Devamını Oku
Hasan Özünal

Dün gidenler oldu,
Hiç gelmemiş gibi.
Dün gidenler oldu,
Hiç gitmemiş gibi.
Dün gelenler oldu,
Hiç gitmeyecekmiş gibi.
Dün gelenler oldu,
..

Devamını Oku