Ham ervahta her zaman endişe var, evham var
Benimse insanlığa, adalete sevdam var
Varsın gökler gürlesin, varsın şimşekler çaksın
Hak bildiğim hususta ne korkum ne pervam var.
20.09.2007/Vakit
Bir lahza uzaktan seni görmem,
Hasretle yanan bağrıma bir damla su oldu.
Sensiz geçerek ruhu karartan koca bir yıl,
Hissiz ve hayatsız bir ölüm uykusu oldu.
Ömrümdeki en korkulu endişe ve duygu,
Sensiz yaşamak korkusu oldu.
5 Mayıs 1945
Her kimde akıl ile bulunursa cesaret
Hiç endişe etmeyen, onda olmaz esaret.
Vatan elden giderken duyar mı hiç endişe
Mahallesi yanarken saç tarayan fahişe...
İnsan neden burdadır, düşünmez ki derinden,
Nasıl endişe etmez ebedi kederinden?
Şanlı tarihinle açık alınla
Dik dur endişe taşıma
Taşıdığın Türk kanıyla
Hele kalk ayağa,dünya titresin.
hiçbir suçluluk geçmişi değiştiremez
ve hiçbir endişe kaynağıda geleceğe ışık tutamaz
"Sevgi dolu harfleri birleştiresim var amma;
Üzerine alınırsın diye endişe ediyorum."
Aşk geldi
Altüst oldu Arşipel
Korku,merak,acaba,endişe,
Tüm duygular hakim bünyeye.
Meger ne sorunmuş tesettür, türban
Nedir bu endişe ne bu feveran
Son giyeceğin şey, dikişsiz urban
Mezardan kalkarsın anadan üryan...
Abdullah kim denince, parmaklar kalkıyorsa,
Asayiş berkemaldir hiç endişe etmeyin
Kod adıyla kimisi kendini saklıyorsa
Uyanık kalın derim hiç peşinden gitmeyin
Takdirde bu günde varmış
Dünya geniş ya da darmış
Mümine gam yok keder yok
Gayrıyı endişe sarmış
Gönlü okyanus olanın girdiği denizden korkup ta endişe etme
lakin gönlü bataklık olandan kork
çünkü bataklık insanı dibe çeker elinden tutan olmaz ise boğulursun..
Kişinin hayatında endişe var, ümit var,
Doğru bildiği yolda ne korku ne hüzün var.
Gönüllerinde daim,Hak'ka karşı saygı var.
İnsana,insanlığa duygu yüklü sevda var.....
Yak beni tanrım, ver ateşe ciğerimi
Gözpınarlarım da kurudu, hiç endişe etme
Ağlayıp adam gibi artık söndüremem kendimi...
S.Güler-15.10.2016
Herkes eve çekilmiş, yaşar yalnızlığıyla,
Herkes dert bölüşürken, kalır yarınlarıyla…
Endişe dahi duymam, şahsım yaratanıyla,
Yine de üzülürüm, şahsım yanlışlarıyla…
(2007)
Aydınlanmak istesek, bilim örtbas peşinde,
Endişe gerektirmez, Hak tevhidin içinde…
Hep inkâr edilecek, varsanım diyecektir,
Var sanrı bilecektir, bilim yan çizecektir…
(2012)
Yaşantı hakikatse, ölümden korkmamalı,
Hakk’a bir teslimiyet, bundan emin olmalı…
Hesabın sorulacak, korkuya endişe yok,
İyiliksever isen, şahsına faydası çok…
(1996)
Geçmişlerini miras malı gibi bitirenler
Bugününü, pişmanlıkla geçirmeyenler
Yarınlarından hiç endişe duymayanlar
Bunlar; kıssadan hiç hisse almayanlar
B. Tunca/25.12.2003-12.25
Saçımın demetini okşarken sam rüzgârı
Kamçılanmış at gibi bir süre ş/ahlanırım
Gönlüme hazan düşer kesilirken sap sarı
Ya endişe duyarım ya biraz v/ahlanırım
............................................AyhanBAYRAM
Yıllarca kandırdın
Yalan dolan hile desise
Üstünden çıkarmadığın o bildik aynı elbise
Ne filmler çevirdin sandın olacak hepsi kapalı gişe
Sana duyduğum ne aşk ne de sevgi
Sadece ve sadece koskocaman endişe
Gözümü her kırpmamda
Bir sızı iner yüreğime
Endişe düşer gönlüme
Bal çalarak dilime
Sorarım göz bebeğime
İncindin mi
İnanç ki boş verilmiş, takva mı önemsenmez?
Bâtıl endişe verir, maddeyle ilerlenmez…
Maneviyat mutlak şart, maddiyatın içinde,
Fakat hep madde olmaz, Hakk’ın hakikatinde…
(1996)
"endişe"
Söyleyecegim o ki, madde sarmış ruhu
Güzel kalpli insanlarda hayli bir azalma var
Ne kadar diye sormayın, yazılmayacak kadar
Sanki bütün defterlerin boş kalan sayfaları kadar
Daha bugünden kaybolmuş, hiç olmamışlar kadar.
Çarşambanın ince vedası, gün yine perşembe
Topladım eşyalarımı, önümü ardımı, içimi dışımı
Ama sana gelmiyorum, gelmem de, hiç endişe etme
Ömürde bir mahzen dahadır, bugün günlerden göçebe...
30.3.2017
Sen benim gözümdeki yaş
Kalbimdeki sızı içimdeki endişe
Ruhumdaki nefret
Ve dünyada en büyük düşmanımsın
Ama herşeye rağmen en büyük arzumsun
Hayatım uç noktalarda yitti.
korku,endişe ve ha şimdi.
ne yaşamın coğrafyası değişti,
nede olasılık eşitsizlikleri.......
h.y.ip üstünde azrail e pandik atan cambaz yetişti.....
Ölümüne sabretmek kalır bazen insana,
Bana düşer bir vuslat o gün...
Ne korku ne endişe o an,
Kavuşmak sevgiliye o gün...
Ve bir gün öleceğiz o gün kurtulacağız bu yalan düzenden!
Yaşasın ölüm iyi ki varsın ya olmasaydın?
Endişe...
Ne beyhude geçmişe,
Ne bilinmez geleceğe,
Bir hayat ki seninki
Hükmü şu an,şu hece...
Neler biriktiriyor insan
Yaşadıkça
Bazen hüzün kahır endişe
Bazen korku sır gözyaşı
Bazen öfke sinir kin
Bazen özlem sevinç mutluluk
Bazen umut sevgi aşk
Bazende hiç mi hiç
haram olanı biriktirip
kendine endişe oluşturma
ya mallarını geri almaya gelirler
ya paslanır ya kurtlar yer yada hırsızlar çalar
ve hepsi tükenir gider sana sadece ateşi kalır
Baba karanlık gökyüzü
ayaklarımda korkulu adımlar
Gözlerimde ayrılığa endişe var
Ölmek değil korkum
Karanlıktan korkuttular.
Bekleyiş zehir zemberek
Yarınlara olmaz belki adımlar
Babam hakkın helal et yarına daha çok var..
Neler biriktiriyor insan
Yaşadıkça
Bazen hüzün kahır endişe
Bazen korku sır gözyaşı
Bazen öfke sinir kin
Bazen özlem sevinç mutluluk
Bazen umut sevgi aşk
Bazende hiç mi hiç
Bin türlü endişe var
Cakmak gibi gözlerde
Sanki sinmiş de korkar
Kulağı gelecek sözlerde
Umutsuz calışır hergün
Merak eder yarını bugün
Ne olacak diye acaba
Tedirgin gecer tüm gün
O an...
Ne suskun bir zaman
Sokak lambaları yanıyor inan
En mahzun ve yalnız olduğum an
Yıldızlar düşüyor avuçlarıma anbean
Garip bir sevin başlıyor, hüzün terk ediyor biran
Bir çığlık işitiyorum, irkiliyorum, dinliyorum, endişe etmem ziyan
Gönül bu torba değil
Önünde saygı ile eğil
Ölüm bu zorba değil
Önünde korku ile eğil
İmtihan bu aşk değil
Önünde endişe ile eğil
Kader bu seçme değil
Önünde çaresizce eğil
Birden durdu araç.
İçinden iki kişi indi.
Biri siyah biri beyaz.
Fren sesi ısırtmıştı dudakları.
Yüreklerde endişe, dünden bayat
Önlerinde yatan koca bir hayat...
Ümit ALPHAN
Gönül bazen, pek kanıyor canım
Bu kadarı da, safça hani
Bir endişe, birde korku
Gözde Çocukça bakış
Bir teselli, şükür,
Benden kötüsü
Nerde, hani.
Gönül bazen, pek kanıyor canım.
Bana sevmeyi öğret
İkimiz bir olalım
Sevme sanatını
Tüm insanlara aşılayalım
Kuşku, korku, endişe
Bunlar olmasın hayalimizde bile
Sevgi ile birleşen mutluluk olsun
Bizim içimizde
Bu korku bu endişe niye
Ölümden mi korkuyorsun
Söyle
Varsa azığın niye korkuyon öyle
Bak güneş batmadı henüz
Yoksa azığın niye bekliyorsun
söyle
dostlar istiyorum,
seven,sayan,
hırpalamayan dostlar...
güvenmek istiyorum,
endişe duymadan,
korkmadan...
sevgiyi istiyorum,
gerçek sevgiyi...
düz mantık
işe yaramaz her zaman
dündeki pişmanlık
yarındaki endişe
tutsak ederse seni
yok eder güzelim duyguları...
sen
didikleme hayatı
güneşlere gölgeler düşürme...
bil ki
Geldiğinde git diyorum
Gittiğinde çıldırıyorum
Allahım sen söyle
ben ne halt yiyorum? ?
Hem severken delice
Neden duyduğum bu endişe
İsyan ediyorum her gece
Bu ikilemler niye?
gitme bugün
içimde bir his..! titreme gibi
hüzünlü eylül gibi..
gün gün eksildi bir yanım ağlayamamak gibi.
gitme bugün
içimde bir suskunluk
içimde bir endişe
ölesiye can sıkıntısı ardı sıra peşimde
bir yıldırım düşmesi
bir yağmur damlası
korku ve ümit kaynağı
kimine göre endişe
kimine göre sevinç kapısı
ümit yağmursa korkular şimşek
ya bereket ya felaket
rahmette berekette ALLAHTAN
düşünen insan için
karanlığı kokluyorum
pis bir moruk gibi
içimdeki yaşlılık büyüyor
dökülüyorum
dallarla yapraklarla
kapandı gişe
atlar girdi çıkışa
finişe kadar endişe
kazanınca pür neşe
ya
kaybedince
ne güne duruyor ki
yarın yine açılır nasılsa gişe