Ayrılık Kader Değildir Şiiri - Rasim Bey ...

Rasim Beytorun
24

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Ayrılık Kader Değildir

bitti
senle beraber mutluluğa ektiğim tüm tohumlar
bir bir soldular şimdi düşünmeden
pek bel bağlamamak gerek mutluluğa
özellikle bir kadının gülüşüne siperlenmiş
kahrolası günlerin kahrolası saatlerinde gidesi tutan
yazması da pek kolay olmayan mutluluğa

bu bir üzüntü veya matem değil anla
bu bir hayal kırıklığı ya da öfke
delirmiş bir uçurumun çığlığı
toplanılması yasak zehirli çiçeklerden yapılma
bakır çaydanlıkta demlenmiş bir şiir
ölesim tutar bir gün ölürüm

özlersin bir gün belki dönesin tutar
dönersen aynı çocuğu aynı şevkle bulamayacaksın
tırmalamaktan yorulmuş bir kalbin astarını söküp
yerine demir parmaklıklar kaynatmış bir adam çıkacak karşına
yüzüne son kez bak işte o gün
sevdiğini fısılda kulağına
ağlarsa senindir
ağlamazsa
...

bana en çok yokluğun yazdırıyor
üşüyorum ben yazın bile bak titriyorum
ilaçlar bile yetmiyor bana artık
gidişine isim koymaya çalışmak da anlamsız
tüm gidişler geri dönmek içindir
ama ölecek çocuklara dahi isim koyulur

ben ölüm anlatacağım sana artık
birkaç parça kağıda tüm aşkımı kazıyıp
onu bir köprüden aşağı bırakacağım
düşüşünden yeni bir umut doğacak dünyamıza
ve deniz, güneşe ilk kez gülümseyecek

sigara kokusundan sıyrılıp senin kokunu hapsetseydim ciğerlerime
o zaman bir kuş tüyü hafifliğinde girerdim yatağıma
ama artık o kuş ölü ve tütün de pek güzeldir
şarabı sevdiğim günlerde olsam
hasretini alkole kucaklatırdım
sevmek için kadınlar yaratır
ve sevemediğim için tek tek yok ederdim

güzel sarhoşluklar dileseydim tanrıdan
bana seni verirdi belki
Yusuf Atılgan okurdum ve birkaç bira devirirdim
sigaram sayfalara düşünce üfleyip söverdim
Ahmet Kaya'yı bir başka sever
belki senin için değil kendim için dinlerdim

kırılmadan şair olunmaz derlerdi
ben şair olmamak için kırılmayı bekledim
uzunca bir köprüden geçerken hayat denen vadide
sana tutunmak gibi bir hata ettim
şimdi ben o kağıtlarla birlikte düşüyorum
ve memleketimin toprağına ait olduğum gün
arkamdan güleceğine söz vereceksin
en güzel kadınlar sözünü tutanlardır.

zamansızım artık ben ve mekansızım
tanrı da değilim ya
bu ontolojik bir problem hiç değil
var olmaya çalışan bir gencin
kazandığını sandığı şeyleri kaybettiğini anladığı an

gece boyu ağlamaklıyım ben
babam erkek adamlar ağlamaz derdi
ben erkek adam oldum ve ağlamıyorum
annem ağla rahatlarsın derdi
ağlamıyorum diye rahatlamıyorumdur belki
bu gece rüyama girme

yabancı caddelerde yürürken pek önüme bakmam ben
bana çarpan omuzları hissetmek canlı hissettirir
ben seni tanıdığımdan beridir
bir devlet kadar cansız hissediyorum

şimdi kırık dökük kadınlarla şarap içeceğim
veya bir gözü tanıyabilmek için
haftalar boyu vals dinleyeceğim
senin hiç konuşmadığını dahi duyarken
birkaç gürültülü sessizliği sineye çekeceğim

ama kalbur üstü hayaller kurmuştum seninle
bir evimiz olacaktı balkonlu
sigara içerek türküler dinleyecektik
alnından öpüp sana zorla meyve yedirecektim
bir odamızı kütüphane yapacak
içinde sızıp kalacaktık bazı geceler

uzun uzadıya anlatıyorum bazen kendime
seni ve sensizliği ben hiç tanımamışım
yelkenlerimi en kimsesiz sularda dahi açarak
kaderimi rüzgarla tayin etmişim
şimdi alabora oluyorum

uykularımdan intihar sızıyor geceye
ben bir sabah daha aynı babanın çocuğuyum
ve aynı kadına aşığım
sabrımı sınamak için diktiğim tüm duvarlar
üzerime yıkıldılar

bulutlardan karanfil, senden insan yoğuntacaktım
fakat artık bana yalnız ölüm
bir de rutubet kokulu bir kitap sığalıyor

senden gelen umudu istemiyorum ben artık
geleceksen zaten gelirsin
gelmezsen seni sevdiğim her gün için
bir kez kendimi öldürürüm
arta kalan tüm günler için yaşar
sana tanrılardan yapılma bir gelinlik giydiririm

bu şiir aşktan anlamıyor
ben aşktan ve şiirden anlamıyorum

bunları belki hiç okumayacaksın
veya bir veda busesi konduramayacağım sana
bana öğrettiğin şeyleri de unutacağım
adını bile sileceğim hafızamdan
fotoğraflarını silmeye cesaret biriktirdiğim gün
onlarla birlikte anılarını da sileceğim
sen yükünü taşıyamamaktan değil bu
sana ayıp ettiğimi de biliyorum
unutulmayacak kadar güzel olmak suçundu evet
fakat ben unutulmayacak şeyler çizen bir ressam değilim

hegel'in bahsettiği sonlardan değil bu
her şey özüne de dönmeyecek
aşkla bakmayı beceremeyen adamlara döneceksin
ben ise bir birahanede yerlere düşeceğim
unuttum deyip her gece yine resmini öpeceğim

hoşça kal yaban çiçeğim
yasal mermisiyle
bir komiser yaklaşmakta

Rasim Beytorun
Kayıt Tarihi : 1.9.2024 16:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!