Sırtındaki küfesi pazartesi bezginliğiyle dolu
Bir hamal çıkıyor güneşli cumartesi yokuşuna
Yabancı bakışların sahibi bilinmeyen bir sima
Arnavut kaldırımları yerinden oynatıyor
Ahşap evlerin kırılganlığını savuruyor bir çöpçü
Tel süpürgenin ucunda katarak tozunu dumana
İsiyle yapmış reklamını viranelerin üstünde
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim